Ana içeriğe atla

Nev-i Şahsına Münhasır Olmak

 Nev-i Şahsına Münhasır Olmak



Bazı kelimeleri ve tabirleri seviyorum dil ile uğraşan birisi olarak; sadece melodik olarak kulağa hoş geldiği için değil aynı zamanda zihnimde yarattığı çağrışımlar nedeniyle güzel buluyorum kimi kelimeyi. Nev-i şahsına münhasır tabiri bunlardan birisi. Bakıldığında yeryüzündeki her birey kendine özgü, eşsiz ve tek (bkz. unique).

İnsanlar çift yaratılmıştır diye bir söz var gerçi. Biraz fiziksel benzerliği anlatmak için kullanılan. "Doppelganger" denilen istisnai bir durum var; bir yerlerde size ikiziniz kadar benzeyen birinin var olması demek.

Ama nev-i şahsına münhasır olmak bu da değil. Bu biraz kâinattaki yaratılmışlık ve teklik kavramıyla ilişkili. Aslında hiç bir şeyden ikincisi yok. Seri üretilen ve tıpatıp diğer araçlara benzeyen bir araba bile aslında tek; üretim bandındaki bir önceki arabadan 60 saniye daha farklı. Sonra sahipleri, içindeki aksesuarlar ve o araçta biriken anılar onu özel kılıyor.

Bizler de böyleyiz. Milyarlarca insan içinde hepimiz özeliz. Hepimiz kendine özel pek çok dokunun, parametrenin, yaşanmışlıkların, anıların mozaiği olarak yoktan var olup kendine özgü pişirilmiş bireylere dönüyoruz. Olaylara ve durumlara verdiğimiz tepkiler, konuları değerlendirme biçimimiz hep farklı. Birimizin değer verdiği bir kavram, başka birisi için hiç de önemli değil.

Herşey-dahil otellerdeki açık büfelerde insanların tabaklarını incelemek; tabağa ne doldurup nasıl şekil verdiklerini izlemek çok enteresan gelmiştir bana hep. İnsan çeşitliliğinin tabağa yansımış halidir her bir tabak: sizin yanyana asla düşünemeyeceğiniz iki yiyeceği birinin tabağında üst üste yığılmış görmektir nev-i şahsına münhasır olmak.

Hepimiz farklıyız ve bizi biz yapan da işte bu farklılıklar. O nedenle hayatınıza dahil ettiğiniz bir bir kimseyi alabildiğince olduğu haliyle kabullenmek büyük bir özveri ve bilgelik gerektiriyor. Birisi için değişmek zorunda olmak kendinden vazgeçmek ile özdeş, bu da "öz-sabotaj" demek.

Bırakın herkes kendi öz varlığı ile var olsun; olanı var olduğu gibi sevip ortada buluşmak iyidir. Hepimiz kendimize özeliz bırakın öyle kalalım. Kimse kendinden vaz geçmesin. Hayat kısa...

Nevfel Baytar

Istanbul

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Masal

Masal ... Neden olsun isteriz, Masallardaki aşklar gerçek? Mutlu gülüşler sonsuz, Birliktelikler, sorunsuz? ... Niye çok isteriz hep? O da beni - benim kadar, Ve hatta benden de çok... Daha da çok sevsin diye? ... Nedir karşılıksız aşkları; Bu kadar değerli ve unutulmaz, Kavuşulan aşkları ise sıradan yapan? Nedir aşkı, maşuktan bile kopartan? ... Niye bekleriz hep, tutkuyla sevip de, Karşılık bulamadığımız aşklar; Önümüzde serpilip büyüsün diye, Bilerek ve beyhude bir çırpınış ile? ... Neden çok sevilen anlamaz, Sevildiğini ve değer verildiğini? Bu güzel masalın her harfinin Bizzat kendisi için; yazılıp, çizildiğini?  ... Neden küçümsenir ki sevenin sevgisi? Niye görülmez bülbüle yâr olan gül bahçesi? Niçin hep bir inat, hep bir tafra yüceltir, Ve daha değerli kılar, yarım bırakılan sevgiyi? ... Karşılık almadan sevebilmek, Ne kadar da ilahi ve yücedir, halbuki... Kim, neden heba eder ki aşığının sevgisini? Ve rehberi yapar boş yere kendi ümitsizliğini? ... Sen de biliy...

HAYATINIZI DÜZENE SOKACAK 20 ALIŞKANLIK

Hayatınızı Düzene Sokacak 20 Alışkanlık Öncelikle herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle. Umarım hayatınızın akışını arada bir durup sorguluyorsunuz. Yanlış anlaşılmasın sakın. Felsefi ve ontolojik bir var oluşçuluk ve bütüncül bir yaşam kaygısını sorgulamacı bir tutum ile irdelemek değil niyetim asla.  Bugüne hafif gibi görünen ama yaşam kalitemizi engelleyen, başarıya ve hedeflediğimiz amaca giden yolda bizi sekteye uğratan bir takım olumsuz davranışlarımızı ve nispeten kötü alışkanlıklarınızı azaltmaya yönelik bir takım önerilerim olacak.  Düzenli takip ettiğim bir kaç yabancı motivasyon ve kişisel gelişim hesabı var. Daga çok Amerikalıların bakış açısı ve dünya görüşü ile şekillenmiş tavsiyeler bunlar. Ben buradaki önerileri biraz bizim ülke ve insanımız bağlamına uyarlamaya çalıştım.   Hepsinin de değerli öneriler olduğunu düşünüyorum.  Küçük adımlarla giderek, hepsini değil belki ama dört beş tanesini bile uygulama geçirmek oldukça olumlu de...

Kendinizi Aşmanın 33 Yolu

Kendini Aşmanın 33 Yolu (İlk 15 Adım!)  Hemen hepimiz kendimize dair bir takım serzeniş ve şikayetler içerisinde oluyoruz. Az veya çok... İstemsizce veya üstüne basa basa şikayet ediyoruz.  Bazı şikayetlerimiz fiziksel şartlarımız ile ilgili. Kimimiz boyundan memnun değil, kimimiz kilosundan. Kimimizin beli kalın, bazılarımızın kırışıklıkları çok.  Kimimiz göz rengini lens kullanarak, kimimiz de fazla kilolarından sert diyet yaparak kurtulabiliyor.  Kimimiz ticari zekasının azlığından şikayetçi; kimimiz ise sinirlerini kontrol edemeyerek çevresini kırıp dökmekten. Bazılarımız ise tam bir toksik canavara dönüşmüş durumda, travmalarının acısını bi-haber olan yakın çevresinden çıkartıyor... Kimimiz bazen bir duygu süpürgesi,  kimimiz kalp buldozeri, kimimiz de ilişki mengenesi...  Ama her şey bir yana, hayat devam ediyor. Stoacı bakış açısını benimsemiş bir fani olarak, kendimizi sevmemiz, kendimizi iyi tanımamız ve içimizdeki o potansiyeli uyandır...