Ana içeriğe atla

Hayatı Anlamlandırmak Üzerine

Hayatı Anlamlandırmak Üzerine


Başlığın ağırlığının farkındayım. Hayata anlam kazandırmaya çalışmak sadece düşünerek gerçekleşecek bir süreç değil; eylem ile onu taçlandırmak aslolan. Anlama uygun bir hayat sürebilmek.


Beni uzun süre sonra etkileyen ve derin bir tekrar kendini sorgulama surecini tetikleyen kitaplardan birisi olmuştu Viktor E. Frankl'in İnsanın Anlam Arayışı adlı kitabı. Çevremdeki hemen herkese de tavsiye ediyorum okuması için. Stoacı bakış iyi geliyor insana. Seneca, Epictetus ve elbette Aurelius'un modern izdüşümü Frankl. Doğu felsefesi zaten bu minvalde gidiyor özü itibariyle... Bizim kültürümüz de aslında bu felsefeye yatkın.

Hayat gailesinden bizi biraz alıp; yukarılara bulutların üstüne oturtup, aşağıda koşuşturup duran "kendimizi" bir başka bir gözle görmemizi sağlayan her kitabı seviyorum. Birikimini ve gerçek tecrübesini paylaşan yazarın dünyasından açılan ve bize gösterilen pencere yepyeni bir uzam ve âleme kapı açıyor ve daha önce keşfetmediğimiz ben'leri buluyoruz içimizde onlar sayesinde.

Scheurmann'ın yazdığı Göğü Delen Adam da bir tür anlam sorgulaması koşuşturma içinde olduğumuz hayatın anlamına dair.

Eyyamcı, hedonist bir yaşam felsefesi; carpe diem de bir tür yaşam tarzı ama o arayışta ki boşluk sarmalında girdaba girmeye de yol açabilir aşırı keyif odaklı dünya tutkusu. Denge gerekiyor bu bağlamda; iki kefesi denk bir terazi olmalı. Hem hayatı kazanma hem de anlamlandırma arasında inip çıkıp sonra dinginleşen bir yaşam mutlu edecek insanı.

Hem sevdiğiniz işi iyi yapmak, hem sevdiklerinizle kaliteli zaman geçirmek, hem keyif veren meşgaleler edinmek hem de arada bir öz-muhasebe yapıp "kendin'le" baş başa kalmak denge için gerekli. İnsan hep kendini geliştirmeye müsait bir donanımı olan bir varlık. Diğer canlıların böyle bir derdi de yok ihtiyacı da.

Yenilenme ve silkinme iyi gelir ruha. İnsanın yakaladığını düşündüğünü amaç/hedefe giden yolda yaşadığı süreçte edindiği ve biriktirdiği tecrübe ve anılar bile bu anlam arayışını zenginleştiriyor.

Güzel bir hafta sonu ve güzel ve anlamlı yeni bir dönem olsun.

Nevfel Baytar
Ankara

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Masal

Masal ... Neden olsun isteriz, Masallardaki aşklar gerçek? Mutlu gülüşler sonsuz, Birliktelikler, sorunsuz? ... Niye çok isteriz hep? O da beni - benim kadar, Ve hatta benden de çok... Daha da çok sevsin diye? ... Nedir karşılıksız aşkları; Bu kadar değerli ve unutulmaz, Kavuşulan aşkları ise sıradan yapan? Nedir aşkı, maşuktan bile kopartan? ... Niye bekleriz hep, tutkuyla sevip de, Karşılık bulamadığımız aşklar; Önümüzde serpilip büyüsün diye, Bilerek ve beyhude bir çırpınış ile? ... Neden çok sevilen anlamaz, Sevildiğini ve değer verildiğini? Bu güzel masalın her harfinin Bizzat kendisi için; yazılıp, çizildiğini?  ... Neden küçümsenir ki sevenin sevgisi? Niye görülmez bülbüle yâr olan gül bahçesi? Niçin hep bir inat, hep bir tafra yüceltir, Ve daha değerli kılar, yarım bırakılan sevgiyi? ... Karşılık almadan sevebilmek, Ne kadar da ilahi ve yücedir, halbuki... Kim, neden heba eder ki aşığının sevgisini? Ve rehberi yapar boş yere kendi ümitsizliğini? ... Sen de biliy...

HAYATINIZI DÜZENE SOKACAK 20 ALIŞKANLIK

Hayatınızı Düzene Sokacak 20 Alışkanlık Öncelikle herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle. Umarım hayatınızın akışını arada bir durup sorguluyorsunuz. Yanlış anlaşılmasın sakın. Felsefi ve ontolojik bir var oluşçuluk ve bütüncül bir yaşam kaygısını sorgulamacı bir tutum ile irdelemek değil niyetim asla.  Bugüne hafif gibi görünen ama yaşam kalitemizi engelleyen, başarıya ve hedeflediğimiz amaca giden yolda bizi sekteye uğratan bir takım olumsuz davranışlarımızı ve nispeten kötü alışkanlıklarınızı azaltmaya yönelik bir takım önerilerim olacak.  Düzenli takip ettiğim bir kaç yabancı motivasyon ve kişisel gelişim hesabı var. Daga çok Amerikalıların bakış açısı ve dünya görüşü ile şekillenmiş tavsiyeler bunlar. Ben buradaki önerileri biraz bizim ülke ve insanımız bağlamına uyarlamaya çalıştım.   Hepsinin de değerli öneriler olduğunu düşünüyorum.  Küçük adımlarla giderek, hepsini değil belki ama dört beş tanesini bile uygulama geçirmek oldukça olumlu de...

Kendinizi Aşmanın 33 Yolu

Kendini Aşmanın 33 Yolu (İlk 15 Adım!)  Hemen hepimiz kendimize dair bir takım serzeniş ve şikayetler içerisinde oluyoruz. Az veya çok... İstemsizce veya üstüne basa basa şikayet ediyoruz.  Bazı şikayetlerimiz fiziksel şartlarımız ile ilgili. Kimimiz boyundan memnun değil, kimimiz kilosundan. Kimimizin beli kalın, bazılarımızın kırışıklıkları çok.  Kimimiz göz rengini lens kullanarak, kimimiz de fazla kilolarından sert diyet yaparak kurtulabiliyor.  Kimimiz ticari zekasının azlığından şikayetçi; kimimiz ise sinirlerini kontrol edemeyerek çevresini kırıp dökmekten. Bazılarımız ise tam bir toksik canavara dönüşmüş durumda, travmalarının acısını bi-haber olan yakın çevresinden çıkartıyor... Kimimiz bazen bir duygu süpürgesi,  kimimiz kalp buldozeri, kimimiz de ilişki mengenesi...  Ama her şey bir yana, hayat devam ediyor. Stoacı bakış açısını benimsemiş bir fani olarak, kendimizi sevmemiz, kendimizi iyi tanımamız ve içimizdeki o potansiyeli uyandır...