Ana içeriğe atla

Global Kültüre Dair Komik Bir Anı

 Global Kültüre Dair Komik Bir Anı


Aslında an itibariyle (tarihe not:23 Eylül 2022: 12.18 Hamamönü) yaşadığım şeye anı demek doğru olmaz. Nasıl bir küresel köyde (global village) dünyada yaşıyoruz deneyimine güzel ve eğlenceli bir örnek.

Ani bir kararla Hamamönü tarafına dönmeye karar verdim. Orası bana garip biçimde huzurlu gelen bir Safranbolu ya da Germiyan Sokak tarzı binalarla bezeli cafeler mekanı. Canlı müzik yapan yerler de var... Yine ani bir kararla bir köfteciye daldım. O bölgenin en ucuz köfte ekmekcisi. Salaş kelimesinin bile fakir kaldığı bir mekan. Öğrencilerin ve hastane personelinin rağbet ettiği inanılmaz derecede basit döşenmiş bir Türk fast food mekanı.

Profil köşebent karkas üzerine MDF tahtalardan bildiğiniz uyduruk bir bank yapılmış. Bir ilk okuldan yürütüldüğünü tahmin ettiğim bir sıra üzerine plastik gül desenli bir tepside sunulan gazete kağıdına sarılmış ekmek içi köfteyi yemeğe çalışıyorum. İbo Usta'dan ciğer ilavesi istemedim!

Ama ilginç bulduğum kısım şu: Cuma selaları verilirken çok eski - muhtemelen seksenlerden kalma bir Japon - müzik setine modifiye edilmiş Çin malı hoparlörlerden, muhtemelen sahibi Katarlı olan ve yabancı müzik çalan bir Türk kanalından ABD li rapçi Coolio ve Mash in seslendirdiği eski bir Steve Wonder bestesi olan Gangsta Paradise çalarken, Ben Kanada'dan ithal edilmiş selülozik kağıda sarılı ve Arjantin den ithal etten çekilmiş kıymadan yapılmış tükürük köftesini; alüminyum kutusu Filistin'de üretilmiş Amerikan emperyalizminin sembolü "light" Coca Cola eşliğinde italyan malı Algida dondurmasının kırmızı plaj şemsiyesi altında yemeğe çalışıyorum. Çok değişik bir his.

Diğer tarafta yanımdaki bankta ilaç represantı olduğunu tarzından tahmin ettiğim küpeli ve kirli sakallı bir müşteri, pamuğu Özbekistan'dan ithal kiremit rengi pembemsi kanvas pantolonun altına giydiği Endonezya Nike fabrikasındaki çocukların diktiği çakma ve fason kirli beyaz yaldızlı spor ayakkabılarını müzik eşliğinde sallarkan diğer köşede sipariş verirken sesten kadın olmadığını son anda fark ettiğim hilal bıyıklı çam yarması arkadaşına muhtemelen Çekya'da montajı yapılmış ikinci el iPhone'undan Hintli tiktokcuların çektiği komikli videoları göstermekle meşgul...

An itibariyle ben ise koskoca evrende dünya denen bu mavi gezegende Türkiye denilen ülkenin başkentinde ontolojik varlığını; Mardinli olduğunu tahmin ettiğim çırağın bana ikram ettiği sıcak görünce içindeki kanserojen maddenin çözüldüğü Sri Lanka kaçak çayı ile rayihalnmış karbonatlı çay eşliğinde düşünmekle meşgulüm. Birazdan sunulacak İngiliz malı ders kitaplarının tanıtımını Kore malı panel LCD projeksiyon yansıtmalı ekranda izlemeye hazırlanırken.

Hayat bana güzel...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Masal

Masal ... Neden olsun isteriz, Masallardaki aşklar gerçek? Mutlu gülüşler sonsuz, Birliktelikler, sorunsuz? ... Niye çok isteriz hep? O da beni - benim kadar, Ve hatta benden de çok... Daha da çok sevsin diye? ... Nedir karşılıksız aşkları; Bu kadar değerli ve unutulmaz, Kavuşulan aşkları ise sıradan yapan? Nedir aşkı, maşuktan bile kopartan? ... Niye bekleriz hep, tutkuyla sevip de, Karşılık bulamadığımız aşklar; Önümüzde serpilip büyüsün diye, Bilerek ve beyhude bir çırpınış ile? ... Neden çok sevilen anlamaz, Sevildiğini ve değer verildiğini? Bu güzel masalın her harfinin Bizzat kendisi için; yazılıp, çizildiğini?  ... Neden küçümsenir ki sevenin sevgisi? Niye görülmez bülbüle yâr olan gül bahçesi? Niçin hep bir inat, hep bir tafra yüceltir, Ve daha değerli kılar, yarım bırakılan sevgiyi? ... Karşılık almadan sevebilmek, Ne kadar da ilahi ve yücedir, halbuki... Kim, neden heba eder ki aşığının sevgisini? Ve rehberi yapar boş yere kendi ümitsizliğini? ... Sen de biliy...

HAYATINIZI DÜZENE SOKACAK 20 ALIŞKANLIK

Hayatınızı Düzene Sokacak 20 Alışkanlık Öncelikle herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle. Umarım hayatınızın akışını arada bir durup sorguluyorsunuz. Yanlış anlaşılmasın sakın. Felsefi ve ontolojik bir var oluşçuluk ve bütüncül bir yaşam kaygısını sorgulamacı bir tutum ile irdelemek değil niyetim asla.  Bugüne hafif gibi görünen ama yaşam kalitemizi engelleyen, başarıya ve hedeflediğimiz amaca giden yolda bizi sekteye uğratan bir takım olumsuz davranışlarımızı ve nispeten kötü alışkanlıklarınızı azaltmaya yönelik bir takım önerilerim olacak.  Düzenli takip ettiğim bir kaç yabancı motivasyon ve kişisel gelişim hesabı var. Daga çok Amerikalıların bakış açısı ve dünya görüşü ile şekillenmiş tavsiyeler bunlar. Ben buradaki önerileri biraz bizim ülke ve insanımız bağlamına uyarlamaya çalıştım.   Hepsinin de değerli öneriler olduğunu düşünüyorum.  Küçük adımlarla giderek, hepsini değil belki ama dört beş tanesini bile uygulama geçirmek oldukça olumlu de...

Kendinizi Aşmanın 33 Yolu

Kendini Aşmanın 33 Yolu (İlk 15 Adım!)  Hemen hepimiz kendimize dair bir takım serzeniş ve şikayetler içerisinde oluyoruz. Az veya çok... İstemsizce veya üstüne basa basa şikayet ediyoruz.  Bazı şikayetlerimiz fiziksel şartlarımız ile ilgili. Kimimiz boyundan memnun değil, kimimiz kilosundan. Kimimizin beli kalın, bazılarımızın kırışıklıkları çok.  Kimimiz göz rengini lens kullanarak, kimimiz de fazla kilolarından sert diyet yaparak kurtulabiliyor.  Kimimiz ticari zekasının azlığından şikayetçi; kimimiz ise sinirlerini kontrol edemeyerek çevresini kırıp dökmekten. Bazılarımız ise tam bir toksik canavara dönüşmüş durumda, travmalarının acısını bi-haber olan yakın çevresinden çıkartıyor... Kimimiz bazen bir duygu süpürgesi,  kimimiz kalp buldozeri, kimimiz de ilişki mengenesi...  Ama her şey bir yana, hayat devam ediyor. Stoacı bakış açısını benimsemiş bir fani olarak, kendimizi sevmemiz, kendimizi iyi tanımamız ve içimizdeki o potansiyeli uyandır...