Bakmak ve Görmek
Bugün göz muayenesine gittim. Hayat boyu öğrenmenin ne olduğuna bir kez daha şahit oldum göz doktoruyla görüşürken. Hep derler ya "görmek başka şey bakmak başka şey" diye, bunun ne anlama geldiğini bugün bir kez daha anladım. Bazen bazı tespitleri birisi söylemedikçe varlığını fark bile etmiyormuşuz meğerse.
Görmek ve bakmak için hemen her dilde iki ayrı sözcük üretildiği düşünülürse gerçekten de bunların farklı eylemler olduğunu daha çok düşünmemiz gerektiğini fark ettim (tıpkı anlamak ve fark etmek sözcüklerinde olduğu gibi..) David Eagleman, "görmek bakmaktan fazlasını gerektirir" demiş. Bakmak istemsiz bir eylem olabilir, ama görmek ciddi bir bilişsel süreç gerektiriyor. Bunu da pek yapmıyoruz galiba, bakıp geçiyoruz. Tıpkı Carl Jung'un dediği gibi: .“Düşünmek zor geldiği için çoğu insan yargılamayı seçiyor.” Maalesef böyle oluyor çoğu zaman...
Göz doktoru genç hanfendi rutin göz kontrollerini tamamladıktan ve şişliğin nedenini teknik bir biçimde açıkladıktan sonra, blefarit ve belki de blefaroplasti olasılıkları sorunca ikinci kez muayene etmeye karar verdi. Operasyonun artı ve eksileri madde madde sıraladı. Daha önce yaptığı, blefaroplasti örneklerini kendi "Instagram" sayfası üzerinden "now & then" slaytları ile gösterdi.
İnsanın doğal halinin bahşedilmiş bir güzellik olduğunu düşündüm hep. Elbette rekonstrüktif plastik cerrahi gerektiren durumlara diyecek bir şey yok. Aşırı mutsuzluğa yol açan durumlar için de kabul edilebilir insanın kendinde değişiklik istemesi. Dayatılmış güzellik normlarını henüz içselleştiremedim. Estetik operasyonlar gerçekten bireyi mutlu edecekse neden olmasın? Ama herkes birer Barbie veya Ken olmamalı... Neyse bunlar çok kişisel tercihler...
Doktor hanım kadınlarda kirpikler ile kaş arasındaki boşluğun - anatomik olarak - erkeklere göre daha geniş olduğunu ve o nedenle de bu bölgede yapılan estetik operasyonların kadınlarda daha çok fark edildiğini söyledi botoks vb örneklerden bahsederken. Bu kadar çok insanla muhattap olup, her gün belki de yüzlerce yüz gören ve bunu elli yıldır yapan birisi olarak bu tespiti ilk kez fark etmiş olmam çok şaşırttı beni! Hiç dikkat ettiğim bir detay değilmiş. Bakıp görmediğim bir farklılık... Elbette tüm erkek ve kadınlar için geçerli bir tespit olamaz bu durum. Aksi her zaman mümkün.
Bu söylediğim tespit belki çoğunuza anlamsız veya önemsiz gelecek. Ancak bu küçücük anatomik farklılık estetik anlamda devasa bir sektör yaratmış durumda. Çevremde belli bir yaş ve üstünde olup da botoks vb basit ama fark yaratan dokunuşlar yapmayan kadın tanıdığım yok gibi... Estetik yaşının inanılmaz düştüğü söyleniyor büyük şehirlerde özellikle belli mali gücü olan çevrelerde. Çocuğuna 16 yaş günü hediyesi olarak estetik operasyon sözü veren ebeveynler olduğunu duydum.
"Beauty is skin-deep" sözüyle büyüyen ve buna inanan bir neslin ferdi olarak zannederim ben hâlâ farklı bir zaman ve çağda yaşıyorum... Demek ki görme merhalesine ulaşamama daha çok var... Bakıyordum ama görmüyordum...
Yorumlar
Yorum Gönder