Ana içeriğe atla

Kintsugi: Kırılmaya Dair

Kintsugi: Kırılmaya Dair 
Gözlemleyebildiğim kadarıyla, internette - özelikle de sosyal medya sitelerine - oldukça fazla kişisel gelişim, özlü güzel sözler ve motivasyona dair pek çok sayfa var. Gördüğüm kadarıyla da bazıları oldukça popüler. Ben de bir kaç sayfayı takip ediyorum. Kimi zaman listemdeki kullanıcılar da (zannederim o an ki ruhsal durumlarına bağlı olarak ya da sadece hoş buldukları için?) benzer sözleri paylaşıyor. 

Kendinizi bir şekilde kötü, dipte ve bir tür ruhsal çöküntüde hissettiğinizde; bu sözlerin yüceltici ve kaldırıcı etkisi olabiliyor. İngilizce de 'mood-elevator' diye bir ifade var. Normalde, bilimsel ve biyolojik tabir ile serotonin salınımı ile ilgili pek çok aktivite bu kapsamda yer alıyor. Çikolata da bir tür 'ruh-durumu-kaldıracı', en azından organik-kimya kategorisinde! Ancak burada kast edilen daha çok ruhun derinliklerine işleyen, o dehlizlerde kaybolmuş acı, üzüntü, kırılmışlıklara iyi gelen ifadeler. 

Bugün hoş bir söz ile karşılaştım; @askbaz sayfasında. Aslında buna benzer çok ifade var bu mecrada gezinen. ABD'li Will Rogers'a aitmiş söz: "Bazı insanlar kırıldığında düzelemez, bazıları ise eskisinden daha iyi hale gelir." Bir Japon düzelme sanatı gibi aslında: kintsugi...

Hemen hepimiz, öyle ya da böyle bir sebeple kırılıyor ve/veya üzülüyoruz. Bunun sebebi de çok büyük oranda insanlardan ve o insanlarla yaşanan ilişkilerden kaynaklı. Bizi yarı yolda bırakan bir eşyaya bile kırılmıyoruz aslında, onu satan ya da üreten kişiye kızıyoruz, eşyaya değil. Çevremizdeki canlılarda bizi bilerek üzemezler, doğaları böyle bir duygu ile programlanmış değil çünkü. 

Kırılmanın yaşandığı ilk günlerde - atlatılması en zor süreçte, söyleyeceklerimin çok anlam ifade edeceğini zannetmiyorum, ancak aklı selim ile düşününce, ilk vurma etkisinin gücü azaldığında, silkinmek; durup geriye bakmak, önümüzdeki uzun yola bakıp yeni ilk adım için ayaklanmak iyi gelecektir. Zümrüd-ü Anka gibi olmak lazım belki bu hayatta. Var olan, küllerin arasında kalan koru canlandırıp, külün içinden çıkartıp tekrar alazlamak ve o ateşi tekrar hissetmek gerekir. Sadece duygusal kırılmalar değil, her tür motivasyon kaybı için geçerli bu. 

İstesek de istemesek de hayat devam ediyor ve herkes kendi yolunda ilerliyor. Herkes ilk önce kendinden ve kendi mutluluğundan sorumlu bu hayatta. Bunu geç fark etmeyin yeter... 





  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Masal

Masal ... Neden olsun isteriz, Masallardaki aşklar gerçek? Mutlu gülüşler sonsuz, Birliktelikler, sorunsuz? ... Niye çok isteriz hep? O da beni - benim kadar, Ve hatta benden de çok... Daha da çok sevsin diye? ... Nedir karşılıksız aşkları; Bu kadar değerli ve unutulmaz, Kavuşulan aşkları ise sıradan yapan? Nedir aşkı, maşuktan bile kopartan? ... Niye bekleriz hep, tutkuyla sevip de, Karşılık bulamadığımız aşklar; Önümüzde serpilip büyüsün diye, Bilerek ve beyhude bir çırpınış ile? ... Neden çok sevilen anlamaz, Sevildiğini ve değer verildiğini? Bu güzel masalın her harfinin Bizzat kendisi için; yazılıp, çizildiğini?  ... Neden küçümsenir ki sevenin sevgisi? Niye görülmez bülbüle yâr olan gül bahçesi? Niçin hep bir inat, hep bir tafra yüceltir, Ve daha değerli kılar, yarım bırakılan sevgiyi? ... Karşılık almadan sevebilmek, Ne kadar da ilahi ve yücedir, halbuki... Kim, neden heba eder ki aşığının sevgisini? Ve rehberi yapar boş yere kendi ümitsizliğini? ... Sen de biliy...

HAYATINIZI DÜZENE SOKACAK 20 ALIŞKANLIK

Hayatınızı Düzene Sokacak 20 Alışkanlık Öncelikle herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle. Umarım hayatınızın akışını arada bir durup sorguluyorsunuz. Yanlış anlaşılmasın sakın. Felsefi ve ontolojik bir var oluşçuluk ve bütüncül bir yaşam kaygısını sorgulamacı bir tutum ile irdelemek değil niyetim asla.  Bugüne hafif gibi görünen ama yaşam kalitemizi engelleyen, başarıya ve hedeflediğimiz amaca giden yolda bizi sekteye uğratan bir takım olumsuz davranışlarımızı ve nispeten kötü alışkanlıklarınızı azaltmaya yönelik bir takım önerilerim olacak.  Düzenli takip ettiğim bir kaç yabancı motivasyon ve kişisel gelişim hesabı var. Daga çok Amerikalıların bakış açısı ve dünya görüşü ile şekillenmiş tavsiyeler bunlar. Ben buradaki önerileri biraz bizim ülke ve insanımız bağlamına uyarlamaya çalıştım.   Hepsinin de değerli öneriler olduğunu düşünüyorum.  Küçük adımlarla giderek, hepsini değil belki ama dört beş tanesini bile uygulama geçirmek oldukça olumlu de...

Kendinizi Aşmanın 33 Yolu

Kendini Aşmanın 33 Yolu (İlk 15 Adım!)  Hemen hepimiz kendimize dair bir takım serzeniş ve şikayetler içerisinde oluyoruz. Az veya çok... İstemsizce veya üstüne basa basa şikayet ediyoruz.  Bazı şikayetlerimiz fiziksel şartlarımız ile ilgili. Kimimiz boyundan memnun değil, kimimiz kilosundan. Kimimizin beli kalın, bazılarımızın kırışıklıkları çok.  Kimimiz göz rengini lens kullanarak, kimimiz de fazla kilolarından sert diyet yaparak kurtulabiliyor.  Kimimiz ticari zekasının azlığından şikayetçi; kimimiz ise sinirlerini kontrol edemeyerek çevresini kırıp dökmekten. Bazılarımız ise tam bir toksik canavara dönüşmüş durumda, travmalarının acısını bi-haber olan yakın çevresinden çıkartıyor... Kimimiz bazen bir duygu süpürgesi,  kimimiz kalp buldozeri, kimimiz de ilişki mengenesi...  Ama her şey bir yana, hayat devam ediyor. Stoacı bakış açısını benimsemiş bir fani olarak, kendimizi sevmemiz, kendimizi iyi tanımamız ve içimizdeki o potansiyeli uyandır...