Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Branding

Branding Bugün akşamüstü ders çıkışı ucuzcu bir köftecide en ucuz menü olan köfte ekmek + ayran kombinasyonu yapıp - bir taraftan da 170 ml'lik ayranımın son yudumunu dipte kalan yarısı ısırılmış son köfte ile eşzamanlı hale getirmek için çaba sarf edip; diğer taraftan da hızlı hızlı sosyal medyada saniyelik görüntü geçişleriyle paylaşımlara bakıp ilerlerken gözüm ünlü bir spor markası ile başka bir ünlü giysi markasının birleştirilmiş logosuna takıldı. İçimden Mahmutpaşa esnafı yine yapmış yapacağını derken - dedim yoksa gerçek olabilir mi bu marka birleşmesi? Sonra kısa bir Google Search yapınca gördüm gerçeği ve yeni bir tür marka füzyon girişimciliğini ve göz kanatıcı estetik yoksunu tasarım sonuçlarını... Elbette astronomik fiyat etiketlerini (Euro 💶 bazlı) tabi ki.  "Branding" bir pazarlama terimi. En kısa çevrilmiş haliyle marka yaratma veya marka oluşturma denebilir. Aslında "branding" kalite ve ergonomik tasarımdan daha ziyade; moda ve mark...

Fabrika Ayarlarına Dönüş

Fabrika Ayarlarına Dönüş  Çok uzun süredir haber okumamak ve dinlememek için çaba sarf ediyorum; bir yaşam felsefesi belirlemiştim halbuki kendime; "cehalet mutluluktur", mottosuyla - ne kadar az duyarsan, ne kadar az işitirsen o kadar az canın sıkılır, o kadar az stres yaşarsın yalanıyla avutmaya çalışıyorum kendimi iletişimin en hızlı ve en yoğun teknoloji çağında. İnanılmaz bir bencillik ve egosentrik yaklaşım ile sözde medyadan kendimi korumaya çalışıyorum. Üç maymunun🐒 üçüyle de dost olduğumu zannederek... Ancak, bir sosyal medya kullanıcı olunca, ister istemez gözünüz takılıyor paylaşımlara. Hiç bir zaman doğru oran olduğuna inanmadım ama tekrar edeyim; bu ülkenin halkı (deizm, agnostisizm ve ateizmin hızla yükseldiği ve çok farklı, din, kültür ve dillerin beşiği Küçük Asya - Anadolu coğrafyasında) %99 kendini müslüman olarak tanıtıyor imiş. Hiç bir dinî, siyasi - ve inanca dair - yorum yapmadan; insani kavramlar üzerinden hassasiyetimi ve üzüntümü paylaşma...

Pilli Miyango

Pilli Miyango Bugün Ankara Kızılay'dan geçerken, Bulvar üzerinde yolun ortasında upuzun bir kuyruk görünce bir duraksadım. Meğer İstanbul'daki Nimet Abla millî piyango bayinin yılbaşı bilet kuyruğu imiş. Bu yılki büyük ikramiye kaç para bilmiyorum, hiç merak da etmedim. Benim gözümde büyük ikramiye artış oranı TÜİK'in asla ilan edemediği gerçek enflasyon artış oranını gösteriyor her yıl ülkedeki 🫣.  Bizim istatistik biliminin nasıl işlediğinden bi-haber halkımız bilet kuyruğunda en çok satış yapan Nimet Abla'dan şansını denemek için güzel bir Ankara pazar gününde kuyrukta gününü heba ediyordu. Bu arada aslında Ankara'nın milli piyango markası Ali Haydar'dır. Gama işhanının önünde satış yapar ve o da uzun bilet kuyrukları ile meşhurdur Aralık ayında.  Bizim jenerasyon belki bilir. TRT'nin tek kanal olduğu dönemlerde devlet; Milli Piyango İdaresi için reklam filmleri yaptırıyordu. Zeki Alasya - Metin Akpınar ikilisinin hem eğitici hem de bilgilend...

"İnsanlık ve Hayvanlık" Arasındaki İnce Çizgi

Konya ve Mamak'ta yaşanan hayvan katliamları yine insan ve hayvan kavramları üzerinde bir daha düşünmemiz gerektiğini ortaya koydu. Ne haberleri okuyabildim ne de videoları izlemeye cesaret ettim. Haberin başlığını okumak bile yetti bir insan evladı olarak hayvan ve insan türünün caniliğini sınıflandırma konusunda.   Kullandığım başlık aslında çok yanıltıcı. Sanki 'hayvanlık' çok acımasız da 'insanlık' yüce bir mahlukat türüne dair bir kavramı anlatıyor gibi görünüyor... Ama pratikteki uygulamalar öyle değil maalesef. Etik, vicdan, pişmanlık, sorumluluk ve akletme gibi sadece insan türüne ait üst düzey melekelere sahip bir canlı türü olarak ne gariptir ki insan türünün zulmünün ve acımasızca eziyet etmesinin üst sınırı bile yok.  Hayvanlar özellikle de vahşi hayvan kategorisine giren türler belgesel kanallarında izlendiğinde, başta korkutucu görünebilir. Ama dikkat ederseniz bu vahşi saldırı ve parçalama görüntülerinin tamamı hayatta kalma ve beslenme il...

Ay Işığı Yedir Bana

Ay Işığı Yedir Bana Yıllar yıllar önceydi. Öğrenci idik. Keçiören, Şose tarafında Şefkat Mahallesi durağında kaldığımız kötü ve soğuk öğrenci evinde bozuk bir kasetçalar vardı, FM radyosu bile çalışmayan. Kaset dönemi idi. LP taş plak dönemi öğrenci evlerine hiç uğramıştı, CD dönemi henüz başlamamıştı. Tek tük Walkmani olanlar vardı okulda nispeten zengin öğrencilerde ve Sony Walkmanleri alacak paramız elbette yoktu.  O soğuk sobalı evde sadece iki kaset vardı. Biri Fatih Kısaparmak'ın Kilim şarkısının olduğu albümü ve diğeri Ahmet Kaya'nın Başkaldırıyorum albümü. Zannederim 1989 ya da 1990 yılı idi. ODTÜ'de mühendislik fakültesinde tıfıl bir öğrenci idim. Okulu bırakıp bırakmama ikilemi yaşadığım yıldı. Okul servisinin balıkçı yaka süveter üstüne iri baklalı zincir kolye takan uzun kıvırcık saçlı şoförü sürekli Ahmet Kaya şarkıları dinliyordu yol boyunca, okula varana kadar...  Okulun ismiyle özdeşleşen meşhur ve bilindik siyasi tandanstan farklı bir cenahtan b...

Öğretmenlik Üzerine

Öğretmenlik Üzerine Çok klişe bir ifade olacak belki ama; "öğretmenlik yeryüzünün en kutsal mesleği". Bu tespite canı gönülden inanıyorum. Bir şekilde formal ya da informal eğitim gören herkesin en az bir öğretmen geçmişi var. Hayatımız üzerinde en derin iz bırakanlar arasında yer alıyor öğretmenler.  Kategorik olarak ben de - üniversite de çalışıyor olmama rağmen - öğretmen kabul edilebilirim. Mesleğimi soran kimselere hep sadece 'öğretmen' olduğumu söyledim. Sohbet ilerler ise İngilizce öğretmeni olduğumu, sorular daha da derinleşir ise son kertede üniversitede öğretim görevlisi olduğumu söylüyorum. Mesleğimi övmeye çalışanlara ise bir düzeltme ile cevap verdim hep: "Gerçek öğretmenler biz değiliz. Kutsal olan ilkokul öğretmenliği, biz sadece eğitilmiş insanlara yön verebiliriz ancak, eğitinler ve öğretmen ismini en çok hak edenler ilköğretimde ders verenlerdir!"  İlkokul öğretmeni seçimi sadece akademik anlamda değil, aynı zamanda çocuğun ruhs...

Gecenin Esrarı

Gecenin Esrarı  Yeni Öykü:  Tesadüf Öyküleri İkinci Kitap  15. Öykü Yorgunluktan bitap düştüğü halde, bir türlü uykusu gelmeyen adam sırtını dayadığı ikili koltuktan doğruldu, dirseklerinden güç alıp oturduğu yerden kalktı. Kızmıştı - hem kendine hem de geceye. Okkalı bir küfür savurdu içinden kendini uyutmayan karanlığa. -"Hesabımız var seninle, görülecek!" dedi... "Pişman olacaksın beni uyutmadığına! Öğrenecek herkes senin ne mal olduğunu!" Sanki bu gecenin umrundaydı.  Ne alıp veremediği vardı bu kara gecelerin kendisinden? Uzun zamandır doğru dürüst düzgünce uyuyamamıştı. Sürekli yatağında dönüp duruyor; uzun süredir ince pikenin altında kendisiyle paylaştığı yalnızlığını da küfürlerine dahil ediyordu... Siniri yatışmadı. Sıcak bir duş iyi gelirdi belki gergin sinirlerini gevşetmeye.  Soyundu, üstündekileri yatağın üstüne fırlattı. Birazdan dönecekti nasıl olsa onları almak için  Sonra banyoya gitti... Soldaki sıcak su batarya başlığını sonu...

Kendinde Kaybolmak

Kendinde Kaybolmak  Avusturyalı şair Rainar Maria Rilke; "Tek gerçek yolculuk, insanın kendi içine yaptığı yolculuktur", demiş. İnsanın kendini anlama ve tanıma çabasının ne denli zor bir zihinsel uğraşı olduğunu sert bir biçimde yüzümüze vururken. Değişim Heraclitus'un dediği gibi kaçınılmaz. Düşünen ve akleden her insan için değişim ve dönüşüm kaçınılmaz.  Aslında değişim dediğimiz şey insanın kendini bulma çabasından öte bir şey de değil. İçe; kalbin ve zihnin kuytu ve girdaplarına doğru yapılan bir arayış ve bu arayışta kendini bulma ya da kendinden uzaklaşma yolculuğu kast ettiğim...  Hayatın kendisinin başı ve sonu olan bir yolculuktan ibaret olduğunu düşündüm hep, ta küçüklüğümden beri. Bunun muhtemelen nedeni ise büyük dayımın evinde, kuzinenin dirsek borusunun üstüne denk gelen kirişte belki de kırk yıldır asılı duran bir tasvir vardı çerçevelenmiş insanın yolculuğunu beşikten mezara kadar görsel kitsch tarzında anlatan. Başka bir şehirden gelip büyük...

Kalbi Filizlenmek

Kalbi Filizlenmek Yine sosyal medyada sayfalar arasında gezinirken güzel ve düşündürücü bir cümleye denk geldim. Söz Cahit Zarifoğlu'na aitmiş. Karşıma sıkça çıkan paylaşımlara rağmen bu yazar (şair?) hakkında ismi dışında neredeyse hiç bir şey bilmediğimi fark ettim.  Çok uzun yıllar önce, zannederim Ankara Sakarya Caddesini paralel ve dik kesen caddelerdeki kitapçıların birinin vitrininde idi - ki o dönemlerde o caddelerde zincir kafelerin, telefoncuların yerinde irili ufaklı kitapçılar ve kırtasiyeler vardı sağlı sollu pasajların altları dahil - ismini bile hatırlamadığım bir edebiyat dergisinin kapağında görmüştüm yazarın ismini ve mealen söyle diyordu kapaktaki yazıda; "benim adımın baş harflerinde bile acz (A.C.Z) yazıyor, fani dünya benim neyime?" dercesine bir ifade vardı...  Ingilizce'de "initials" denilen ad, soyad ve göbek adından oluşan baş harf kısaltmaları o gün bugündür ilgimi çekiyor. Çok bilinçli ebeveynler bunu dikkate alıyor mu...

Pişmanlık, Mark Twain ve Robert Frost...

Pişmanlık, Mark Twain ve Robert Frost...  Bugün sosyal medya sayfaları arasında gezinirken bir paylaşım çıktı önüme. Tom Sawyer ve Huckleberry Finn adlı çocuk macera kitaplarının yazarı Mark Twain'in resmiyle birlikte paylaşılmış. Ömrümüz vefa eder mi bilinmez ama şöyle demiş ciddi bir üslup kullanan mizahçı yazar: "Bundan yirmi yıl sonra yaptıklarınızdan daha çok yapmadıklarınız için hayal kırıklığına uğrayacaksınız. O yüzden halatları atın, güvenli limandan uzaklaşın, alize rüzgarlarını yelkenlerinize doldurun; hayal edin ve keşfedin!"  Gemi, yelken, rüzgar, liman ve tecrübeye dair metaforlar çok yapılıyor hayata dair aforizma sayfalarında ünlü yazar ve şairlerden alıntılar eşliğinde. Denizlerin üzerinde çok sert esen ve çöllerden kopup gelen uzun süreli ve mesafeli esebilen etkili rüzgarlar imiş alizeler.   Pişmanlık içindeki p ve ş harfleri yüzünden Farsça olduğunu tahmin ettiğim bir kelime idi: geri/arka düşünen anlamına geliyormuş Pehlevice'de. Yani...

Kitsch ve Mimarî Facia Üzerine

Kitsch ve Mimarî Facia Üzerine Her ne kadar nüfus kağıdımızda memleketimiz Kütahya görünse de, babamın işi gereği şehir şehir dolaşmıştık elektrik santralleri olan yerleri. Çocukluğum Bursa Gemlik ve ilk ergenlik dönemim ve gençliğim de Muğla Yatağan'da geçti.  Akrabalarımızın büyük bir kısmı Ege-İç Anadolu arasında kalmış nispeten karasal iklimin hakim olduğu bu tipik nev-i şahsına münhasır Anadolu şehrinde yaşıyorlar. Kütahya oldukça eski bir yerleşim yeri. Dünyanın ilk borsası Kütahya, Aizonai'de. Şehre hakim hisar surlarını her yerden görmek mümkün. Roma döneminde Latince adı Cotyaeum ve Yunanca adı da Kotyaion olan bu şehir Germiyanoğlu Beyliğinin başkenti olmuş. Osmanlı döneminde Sancak beyliği olan Kütahya dört önemli şehzade şehrinden birisi: Manisa, Amasya ve Trabzon ile birlikte. Büyük Taarruz esnasında önemli bir savaş durağı Kütahya. Bugün en bilinen özelliği ise İznik ile birlikte en önemli Türk el sanatları merkezlerinden biri olması; çinicilik başkent...

Pomodoro Tekniği

Pomodoro Tekniği Zaman yonetimi; özellikle düşük dikkat aralığından muzdarip olan (teknik tabirle: low attention span) ve hiperaktivite sorunu (AHDH - attention deficit hyperactivity disorder) yaşayan Z nesliyle beraber giderek kişisel gelişim alanında daha çok önem kazanan bir konu haline geldi. Özellikle iş erteleme/savsaklama problemi (procrastination) iş ve çalışma verimliliği açısından büyük bir sorun haline gelmiş durumda. Verimli çalışabilen insan sayısı inanılmaz düşük gerçekten.   Üç ay kadar önce yıllık ücretli indirdiğim Headway isimli bir aplikasyon var. Yüzlerce kitabı (genelde de kişisel gelişim ile ilgili - edebi eser olmayan (non-fiction) kitapları özetlemiş ve seslendirmişler. Kırk günde dinlemesi 15-23 dakika arası süren 90 civarı kitabın özetini dinledim. Çok popüler ve meşhur kitaplar da vardı aralarında. Ikigai, Homo Deus, 12 Rules for Life, The 5 Second Rule, Smarter Faster Better gibi... Çok iyi zamanı yönetemeyen birisi olarak - kişisel geli...

Kanaat

Kanaat Kanaat kelimesi yavaş yavaş dilimizden, kültürümüzden ve hayatımızdan elini eteğini çeken içi ve ruhu emilerek kurutulan ama kelime anlamının tersine içi çok dolu ve hatta kendi sözcük anlamından bile taşan ve öte yandan da aslında büyük bir zenginlik anlamına gelen içi dopdolu sözcüklerden birisi.  Sözlük olarak üç ayrı anlamı da bağrında barındıran bir kelime, ancak burada kelimenin, 'kanaatkar' ile ilintili olan anlamına ve sözcüğün ruhunun derinliklerine inmek istiyorum. Ne "bu konudaki kanaatimi size ifade edeyim" bağlamındaki ’fikir’ anlamı ne de "kanaat notu" ifadesindeki 'kişisel düşünce' anlamındaki ikinci ve üçüncü anlamlar da değil benim bahsetmek istediğim. Az ile yetinmek, kanıklık (kana kana su içme bağlamındaki gibi...) ve yeterli bulma anlamı asıl üzerinde durulup düşünülmesi gereken.  Zannederim annemin memleketteki uzun ince mutfağında yaşlı ahşap masa etrafında bizimle her yere taşınan - belki de otuz yıllık - sa...

Kızılcık Şerbeti ve Likörlü Zemzem

Likörlü Zemzem ve Kızılcık Şerbeti Bir kaç paylaşımımda pek televizyon izleyemediğimi farklı vesileler ile ifade etmiştim. Hele ülke çapındaki popüler eğlence kanallarının bazı yapımcı şirketlere ısmarlatarak esen rüzgara uygun yazdırdıkları senaryolarla süslenmiş TV dizilerini hiç izleyemiyorum, karikatürize tiplemeler ve sığ sosyolojik önyargılarla bezenmiş senaryoları gereği..  Ancak, bir iki günlüğüne baba evinde olmanın etkisiyle bir taraftan sohbet ederken diğer taraftan açık olan  televizyon kanalındaki bir dizinin hızlandırılmış özetini izledik yeni bölüm öncesi - teaser moduyla... Daha önce Netflix'te yayınlanan "Bir Başkadır" adlı mini dizisinin ne kadar gerçekçi biçimde Türkiye'deki sosyodemografik yapıyı yansıttığını söylemiştim. O beğendiğim dizideki bir kaç oyuncuyu burada görünce konuya odaklandım.  Eski Yeşilçam filmlerinde çok tutan bir nüve vardı senaristlerin ve yönetmenlerin hep kullandığı ve o dönemki Türk halkının ilgisini çok çeken. ...

Lambada Titreyen Alev

Lambada Titreyen Alev Üşüyor  Bazı şairlerin şiirlerinin sözleri türkü veya şarkıya dökülünce eski ağıtlar, kadim türküler, gerçekleşmeyen aşklar, yürek dağlayan dizelere ve efsanevi öykülere dönüşür, dilden dile gönülden gönüle akar. Artık o şiir güzel tınılar eşliğinde o kültürün sözel ve işitsel hafızasına nakşedilir. Yemen, Çanakkale türküsü, Çökertme türküleri nispeten yeni ama sanki yüzyıllardır söylenip durulan Yunus, Köroğlu dizeleri gibi olur.   Kulağında sürekli kulaklık ile Spotify, Deezer, iTunes gibi müzik paylaşım aplikasyonları veya siteleri üzerinden pek müzik dinlediğimi söyleyemeyeceğim. Oğlum bu genç nesil kategorisinde olduğu ve "kendi tarzında online oyun ve yeni rap tarzı müzik" dinlediği için, kütüphane içeriği çok zengin olduğu için satın aldığım programlar. O tarz müziklere hala çok alışık değil kulaklarım.  Kendi cep telefonumdaki ses dosyalarına bakınca epi topu toplam dokuz şarkı indirdiğimi fark ettim MP3 formatıyla dosyaya ka...

Kel Başa Şimşir Tarak - Dünya Felsefe Günü

Kel Başa Şimşir Tarak - Dünya Felsefe Günü Bugün Dünya Felsefe Günü imiş. 17 Kasım olduğu için sabit bir gün olarak anlaşılmasın. Kasım ayının üçüncü Perşembesi olduğu için felsefe günü bugüne denk gelmiş. UNESCO'nun aldığı bir kararla belirlenmiş bir gün ama sabit bir tarih değil; tıpkı Mayıs ayının ikinci pazarının Anneler Günü ve Haziran ayının üçüncü pazarının Babalar Günü olması gibi sabit bir gün döngüsü olmayan bir gün seçilmesinin arkasında da felsefî bir hikmet olmalı. 14 Mart Pi Günü (3.14 olması hasebiyle - biz de Tıp Bayramı halbuki?) 24 Kasım ise Öğretmenler Günü iken? Bir felsefesever olarak, sorgulamak gerekiyor biteviye: Kasım ayının üçüncü Perşembesi - neden sonuncu veya ikinci değil ve neden Perşembe acaba bunca Sabatik Cumartesi ve Pazar ayini için tatil günleri ve kutsal Cuma dururken? Cevap burada gizli galiba. Yalın ve tarafsız ve de alaedade bir gün Perşembe? Merak ediyor insan, acaba felsefeseverler ayın üçüncü haftasında ve Perşembeleri daha çok...

Ecrin'in Kaderi

Ecrin'in Kaderi  Dün İstiklal caddesinde gerçekleştirilen terörist eylemde altı vatandaşımız hayatını kaybetti ve 81 kişi de yaralandı. Hayatını kaybedenler arasında bir baba kız da var, nişan merasimi için Adana'dan İstanbul'a gelen. Tüm hayatını kaybedenlere başsağlığı ve yaralananlara acil şifalar ve yakınlarına sabırlar dileyebiliyoruz ancak. Çok ama çok zor bir durum. Çok da acı.  Ecrin 9 yaşında bir kız çocuğu idi. Aslında gezmek için o sırada o caddeden geçip giden binlerce insandan sadece birisi. Caddeyi gezenler bilir, İstiklal caddesi sıradan bir caddeden daha çok bir dünya sokağı gibidir. Beyoğlu'nda turizm sektörü ve tarihin harmanlandığı; St. Antuan Kilisesi, Galatasaray Lisesi, Tarihi Çiçek Pasajı, Nevizade ve onlarca turistik mekana ev sahipliği yapan kadim dünya şehrinin atardamarlarından birisidir İstiklal Caddesi ikonik binaları ve artık ülke ile sembolleşmiş kırmızı tramvayları ile.  Daha önce de benzeri terörist eylemlere hedef seçilen bi...

Çok Zor Bir Empati Testi

Çok Zor Bir Empati Testine Var mısınız? Empati Yunanca kökenli bir kelime. Em+pathy sözcüklerinin birleşiminden üretilmiş bir sözcük. Aynı duygunun içinde olmak; aynı şeyleri hissetmek denebilir. Duygusuzluk/hissizlik anlamındaki apati (a+pathy), yakın bir duygusallık besleme anlamına gelen sempati (sym+pathy) hep aynı kelimeden (pathy=duygu) türetilmiş ve bizim de aşina olduğumuz kelimeler. Organize İşler 2'de mafyatik Sarı Saruhan karakterinin eğitimli sevgilisi Ecem ile Scrabble (R) oynarken öğrendiği kelime aynı zamanda: "kendini başkasının şeklinde düşünmek".  Bu yazıyı zorlanmadan okuyabildiğimize göre; Türkçe bilen, muhtemelen de üniversite düzeyinde eğitim almış ya da almakta olan ve Türkiye coğrafyasında yaşayan yetişkin bireyleriz. Büyük ihtimalle siyahi değiliz (beyaz Türk de olmayabiliriz) ve çok düşük yoksulluk düzeyi alt gelir grubuna da dahil değiliz. Tabiyet olarak müslüman olma ihtimalimiz de yüksek. Kefernaum'daki küçük Zain gibi; "N...