Kafa Dağıtmak
"Eve geldim. Anam diyor neye şehir dışına gittin. Kafa dağıtmaya gittim anne dedim. Nereye gitsen kafan seninle gelir öyle kafamı dağılır dedi. Sokrates yemin ederim." ALINTI.
Bugün karşılaştığım, yukarıda alıntıladığım bu eğlenceli tweet üzerine yazıyorum bu yazıyı. Eğlenceli ve komik ama aslında bir o kadar da derin bir felsefe ile yazılmış. Kafa dağıtmaya dair hemen hepimizin yaptığı şeyi çok ince bir espri anlayışı ile (witty) ortaya koymuş.
İfadeler çok tatlı değil mi? Sahneyi siz de hayal etmişsinizdir. Hayatı çözmüş annelerin bir türlü büyüyemeyen çocuklarına sundukları öğretiler bunlar...
İşin çok ilginç tarafı bu cümlenin birebir aynısını yakın geçmiş bir zamanda annem de bana söylemişti. Annelik bilgeliği bu olsa gerek, öyle üst düzey okumaya, diplomaları duvara dizmeye, cilt cilt kitapları devirmeye gerek kalmadan, aklederek gerçekleşen bir hayat bilgeliği olsa gerek bu. İngilizlerin "wisdom" dedikleri şey bu. "Wise" sıfatından türemiş isim. Daha çok bilgelik sembolü baykuş ile resmedilen - Latince'de "veritas", yani hikmet denen şey bu. Kadim bir bilgelik.
Türkçe deyimler konusunda oldukça zengin ve yaratıcı bir dil. Kafa dağıtmak aslında görsel olarak hayal etmeye çalıştığınızda hoş bir deyim. Elbette burada dağıtılan şey kafa değil, zihnimizde bizi yoran şeyler - kaçmak istediğiniz düşünceler. Onları dağıtmak için bu tür kaçışlar ve kaçamaklar yapıyoruz.
Daha geçenlerde bir arkadaşıma tavsiyede bulundum bu minvalde. Git başka şehre, bir tatil beldesine kafanı dağıt diye. İki de bir kendime de aynı tavsiyede bulunup tek başına çantayı kapıp gittiğim oldu - hem de defalarca. Çok da anlık kararlar ile - bazen günübirlik bazen bir iki gecelik... Umarsızca kendimden kendime kaçmaya çalıştım... Özellikle mutsuz, canı sıkkın ve bungun olduğum anlarda - belki de günlerde - bazen üzgün olduğum dönemlerde sıkça yaptım bu kaçma işlerini... Kafa dağıtmak için.
Bazen bir sahil kasabasına gittim. Kah bazen kimsenin olmadığı hırçın dalgaların sahile vurduğu kumsalda ve rıhtımda saatlerce yürüdüm, kah bir deniz kenarında ufku seyrettim. Sonuç pek değişmedi zannederim 🫣. Bilge anneler yine haklı çıktı. Zihnimi taşıyan kafam da benimle beraber idi. Ve hatta yalnız da olmanın etkisiyle olsa gerek zihnim dağılmak yerine daha da derin düşüncelere gömüldü - bir süre orada kaldı...
Kimi insanın aklına kafa dağıtmak deyince farklı çağrışımlar geliyor - eminim. Arkadaş grubu ile buluşup bir yerlerde bir şeyler yiyip içmek, sırt çantasını kapıp dağlara doğru trekking yapmak, odasına inzivaya çekilip kitaplara gömülmek, müziği bangır bangır açıp salonun ortasında delice tek başına dans etmek, bir spor salonuna girip bitip tükeninceye kadar egzersiz yapmak, bir alışveriş merkezine dalıp vitrin vitrin dolaşmak, güzel butik bir kafede kemikleri ısıtan bir sonbahar gününde ışıl ışıl güneş altında Türk kahvesini yudumlamak ve boş boş etrafı seyretmek, ya da bir kaç kadim dostu arayıp telefonda dakikalarca eften püften konularda saçma sapan sohbetler etmek... Bunlar da kafa dağıtmaya dair şeyler...
Eskiler tebdil-i mekanda ferahlık vardır derler. Ortamdan biraz uzaklaşmak her daim iyi gelir insana. Bizim büyükler de böyle şeyler öneriler - annemin de benzer bir sözü vardı - "git bir esel gel!" derdi bana... "Bungun havayı dağıt kafandaki!"
Kişisel tercihim hep mekan değişikliği oldu - kendi adıma - kafa dağıtmak denildiği vakit... Aynı şehirde iken bile bir yerlere gidip oturmak, evde dört çeşit kahve makinesi varken gidip bir kafede oturup sert bir 'cortado' yudumlamak, telefonu açıp bir kaç eğlenceli ve komik video izlemek, telefon elimde iken yakın bir kaç aile bireyini aramak, hafta sonu veya bir akşam üstü oğlumla uzun bir Tunalı Hilmi yürüyüşü sonrası dondurma rutinimizi yaparken sohbet etmek, ya da bir parka oturup sadece pusette bebekleri veya yanlarında köpekleri ile gezen ve gelip giden insanları seyretmek... Bunlar da kafa dağıtmaya dair benim portföyümde yer alanlar....
Ya siz, neler dağıtır sizin o bulanmış ve karışık zihninizi ve nasıl kaçarsınız kafanızın içindeki deli sorulardan? Herkesin zihinsel yolculuğu farklı zira...
Yorumlar
Yorum Gönder