Ana içeriğe atla

Siparişi Gizle!

Siparişi Gizle!

Bugün karne günü. Milyonlarca öğrenci karne aldı. Hayırlı olsun eğitimin hakkını verenlere.

Ülke çok acı şeyler yaşadı son altı ayda. Bazı mutluluklar kimileri için acıya dönüştü. Deprem oldu. Kayıplar yaşandı. Anneler günü geçti. Karne günü bugün. Bazıları ise ilkokul, ortaokul veya liseden mezun oldu bugün. Bazı üniversiteler mezuniyet töreni yapacak belki bu hafta sonu... Babalar günü de yaklaşmakta... Az kaldı. 

Bir şeyleri kutlarken bile artık imtina ediyoruz. Bazı mutlulukları hak ettiği halde coşkuyla kutlamak bile ürkütüyor kalbi biraz hassas olanlar için. Ağır geliyor kutlamayı abartmak bazen. Kutlansa bile bunu yüksek perdeden ilan etmek, sosyal medyayı delice abartmak kimi durumlarda basit geliyor göze... Ama bu da bir hak ve herkes için hayat devam ediyor ve etmek zorunda...

Yakın bir can dostum karne paylaşımını görünce - oğlunuz erken babalar günü hediyesi vermiş size demiş...  Açıkçası, babalar gününün yaklaştığını bile bilmiyordum. Bu pazar günü imiş.  

Mutat yaptığım üzere çiçek sepeti uygulamasını (dikkat ürün yerleştirme 😉) açtım. Hemen babalar günü sekmesini açmışlar. Kayıtlı adresler üzerinden girince daha önceki siparişler menüsünü de gördüm. Epeyce siparişim olmuş zaman içinde 😊. 

Eski günleri yad etme adına geri doğru retrospektif bir bakış attım. Neler olmuş sipariş listesinde... Doğal olarak anılar canlandı gözümde. Muhtemelen listeden tamamen sildiğim siparişler ve adresler de vardı... Artık hatırlamıyorum 🙏. Silinmesi gerekenler belki de... Geride kalması gerekenler. Artık önünüze çıkmaması gereken hatıralar...

Akıllı yazılımcıların ve teknoloji marketi ve e-ticaret yapanların dikkatli olması gerekiyor müşteri talep ve istekleri konusunda... Siparişlerin altına (eski siparişler muhtemelen) yeni bir sekme eklendiğini fark ettim bugün memlekette yaşayan babama hediye seçtikten ve sipariş ödemesini bitirdikten sonra... 

Siparişi Gizle! butonu vardı... Önce algılayamadım?  Neden siparişi gizleyesin ki? Sonra fark ettim... Sevgililer gününe dair "adresleri" ve "sipariş notları!" karışan bir sürü hikayeyi dinleyince kafama dank etti... Evet siparişi gizle... Kendisinden şüphe duyulan birinin telefonu kontrol edildiğinde sorun çıkarabilecek bir sipariş epey probleme yol açabilirdi elbette... Kaç yıldır aktif bu buton bilmiyorum gerçi...

Piyasa koşulları diye kendi kendime gülümsedim... İhtiyaçlar... Muhtemelen de müşterilerden gelen şikayet ve talepler o buton kodunu yazmayı gerektirdi, kim bilir? Bir ara benzer biçimde, trafik cezaları geliyordu- siyah beyaz arabanın ön kısmının kamera kayıtlarına takıldığı... Eve ceza bildirimi posta ile geldiğinde genelde (tersi de elbette mümkün) zarfı açan evin hanımı sağ koltukta oturan ikinci şahsı sorguladığı ve bu konuda da çok sorun çıktığı için, emniyet araba ön camı görüntüsünü artık şikayet üzerine karartma yada bulanıklaştırma kararı almıştı. Ailevi sorunlara yol açmama adına 😉...

Beynimizin de böyle bir tuşu olsa güzel olurdu belki... Şu anıları gizle! Veya şu kişiye dair tüm geçmişi sil! Şu mekana dair hatıraları yok et! Lütfen, lütfen 🙏 butonu... Distopik bir Black Mirror sezonu çekilir bu konuda... Belki de bir yerlerde bazı klinik laboratuvarlarda başlamış bile olabilir hafızalardan silme seansları... Tabiki ücreti mukabilinde 😗. 

Hayatınızda "Sipariş Hep Dursun ve Yinelensin!" butonunun olduğu insanlar olsun...

Güzel bir yaz olsun tüm okul bitirenlere ve babalara... Baba gibi tüm güçlü kadın ve adamlara...   







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Masal

Masal ... Neden olsun isteriz, Masallardaki aşklar gerçek? Mutlu gülüşler sonsuz, Birliktelikler, sorunsuz? ... Niye çok isteriz hep? O da beni - benim kadar, Ve hatta benden de çok... Daha da çok sevsin diye? ... Nedir karşılıksız aşkları; Bu kadar değerli ve unutulmaz, Kavuşulan aşkları ise sıradan yapan? Nedir aşkı, maşuktan bile kopartan? ... Niye bekleriz hep, tutkuyla sevip de, Karşılık bulamadığımız aşklar; Önümüzde serpilip büyüsün diye, Bilerek ve beyhude bir çırpınış ile? ... Neden çok sevilen anlamaz, Sevildiğini ve değer verildiğini? Bu güzel masalın her harfinin Bizzat kendisi için; yazılıp, çizildiğini?  ... Neden küçümsenir ki sevenin sevgisi? Niye görülmez bülbüle yâr olan gül bahçesi? Niçin hep bir inat, hep bir tafra yüceltir, Ve daha değerli kılar, yarım bırakılan sevgiyi? ... Karşılık almadan sevebilmek, Ne kadar da ilahi ve yücedir, halbuki... Kim, neden heba eder ki aşığının sevgisini? Ve rehberi yapar boş yere kendi ümitsizliğini? ... Sen de biliy...

HAYATINIZI DÜZENE SOKACAK 20 ALIŞKANLIK

Hayatınızı Düzene Sokacak 20 Alışkanlık Öncelikle herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle. Umarım hayatınızın akışını arada bir durup sorguluyorsunuz. Yanlış anlaşılmasın sakın. Felsefi ve ontolojik bir var oluşçuluk ve bütüncül bir yaşam kaygısını sorgulamacı bir tutum ile irdelemek değil niyetim asla.  Bugüne hafif gibi görünen ama yaşam kalitemizi engelleyen, başarıya ve hedeflediğimiz amaca giden yolda bizi sekteye uğratan bir takım olumsuz davranışlarımızı ve nispeten kötü alışkanlıklarınızı azaltmaya yönelik bir takım önerilerim olacak.  Düzenli takip ettiğim bir kaç yabancı motivasyon ve kişisel gelişim hesabı var. Daga çok Amerikalıların bakış açısı ve dünya görüşü ile şekillenmiş tavsiyeler bunlar. Ben buradaki önerileri biraz bizim ülke ve insanımız bağlamına uyarlamaya çalıştım.   Hepsinin de değerli öneriler olduğunu düşünüyorum.  Küçük adımlarla giderek, hepsini değil belki ama dört beş tanesini bile uygulama geçirmek oldukça olumlu de...

Kendinizi Aşmanın 33 Yolu

Kendini Aşmanın 33 Yolu (İlk 15 Adım!)  Hemen hepimiz kendimize dair bir takım serzeniş ve şikayetler içerisinde oluyoruz. Az veya çok... İstemsizce veya üstüne basa basa şikayet ediyoruz.  Bazı şikayetlerimiz fiziksel şartlarımız ile ilgili. Kimimiz boyundan memnun değil, kimimiz kilosundan. Kimimizin beli kalın, bazılarımızın kırışıklıkları çok.  Kimimiz göz rengini lens kullanarak, kimimiz de fazla kilolarından sert diyet yaparak kurtulabiliyor.  Kimimiz ticari zekasının azlığından şikayetçi; kimimiz ise sinirlerini kontrol edemeyerek çevresini kırıp dökmekten. Bazılarımız ise tam bir toksik canavara dönüşmüş durumda, travmalarının acısını bi-haber olan yakın çevresinden çıkartıyor... Kimimiz bazen bir duygu süpürgesi,  kimimiz kalp buldozeri, kimimiz de ilişki mengenesi...  Ama her şey bir yana, hayat devam ediyor. Stoacı bakış açısını benimsemiş bir fani olarak, kendimizi sevmemiz, kendimizi iyi tanımamız ve içimizdeki o potansiyeli uyandır...