Ana içeriğe atla

Babam

Babam 
Bugün babalar günü. Anneler gününden sonra babaları da hatırlamak için güzel bir vesile...

Tıpkı anneler için olduğu gibi babalar için de herkesin baba algısı ve zihnindeki baba çağrışımı aynı olmayabilir. 

Ben babamı hep çok sevdim. Bu hayatta görebileceğiniz en güzel adamlardan biridir babam. Kesinlikle... Yumuşak huylu, kalp kırmayan, zerre hak yememiş, haksızlığa uğradığında bile bunu gereksiz yere kimseye dillendirmemiş... Ben yoğunlukta unutsam bile muhakkak beni aramış güzel bir insan babam... İngiliz tabiriyle bread-winner. Eve helal ekmek getiren adam!

Babamdan büyük üç amcam vardı. Ahmet, Adem, Mehmet ve en küçük kardeş babam. Nüfus kağıdındaki gerçek ismi Habil. İlkokul diplomasında da Habil yazıyor. Ancak klâsik olduğu üzere, nüfus kağıdı değiştirilirken, nüfus memuru kendince düzeltme yapıp Halil yazmış. Tüm akrabalar istisnasız Habil der. 

Aslında Habil çok anlamlı bir isim...  Habil ve Kabil öyküsünü hepiniz duymuşsunuzdur. İnsanların olduğu yeryüzünün Adem'in yeni vatanının ilk kuşak temsilcisi onlar. Haksızlığa uğrayan ve cinayete kurban giden ilk insan. İnsanlık tarihinin ilk maktulünün ismi. Katil kardeş Kabil'in çekememezlik yapıp canına kast ettiği ilk insan. Toprağa gömülme geleneğinin ilk müşahhas örneği Habil... 

Hayatının ilk altı yılı İkinci Cihan Harbine denk (1939-1945) gelen inanılmaz bir fakirlik ve sefalet görmüş o kuşağın heba edilen çocukluk döneminin temsilcisi. Parasızlıktan defter bile alamayan, tek kurşun kalemle bir yıl geçiren bir neslin ilk örnekleri onlar. 

Yıllarca Demir Yolları, Şeker Fabrikası, Azot Fabrikasında çalıştıktan sonra Termik Santral inşaa eden bir firmada işçi - kaynak filmleri röntgen operatörü olarak çalıştı. Çok tehlikeli şartlar altında... 

Emeklilik sonrası can sıkıntısı için açtığı küçük şarküterimsi dükkanında tüm mahallenin veresiye defterini yazan adam. Altın kalpli bakkal amca. Mahallede ihtiyaç sahibine borç bile veren güzel insan... 

Babamdan sıkça duyduğum bize küçükken bilmece olarak sorduğu - benim de yıllar sonra oğlum olduğunda anladığım basit ve eğlenceli bir matematik sorusu: 

İki baba, iki oğul, bir dede ve bir torun hep beraber bir esnaf lokantasına girerler ve hepsi de garsondan birer çorba isterler. Garson gelir ve sadece üç çorba getirir. Ama istisnasız herkes birer çorba içer. Peki bu nasıl olmuştur? Bu bizim evde aritmetik görmeye başlayan tüm ilkokul talebelerine, akraba çocuklarına sorulmuş bir sorudur. Neden üç çorba herkese yetmiş? 

Benzer bir kaç soru daha var. İnşallah sonra...

Tüm babaların ve kendini baba hisseden kadın erkek herkesin babalar günü kutlu olsun... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Masal

Masal ... Neden olsun isteriz, Masallardaki aşklar gerçek? Mutlu gülüşler sonsuz, Birliktelikler, sorunsuz? ... Niye çok isteriz hep? O da beni - benim kadar, Ve hatta benden de çok... Daha da çok sevsin diye? ... Nedir karşılıksız aşkları; Bu kadar değerli ve unutulmaz, Kavuşulan aşkları ise sıradan yapan? Nedir aşkı, maşuktan bile kopartan? ... Niye bekleriz hep, tutkuyla sevip de, Karşılık bulamadığımız aşklar; Önümüzde serpilip büyüsün diye, Bilerek ve beyhude bir çırpınış ile? ... Neden çok sevilen anlamaz, Sevildiğini ve değer verildiğini? Bu güzel masalın her harfinin Bizzat kendisi için; yazılıp, çizildiğini?  ... Neden küçümsenir ki sevenin sevgisi? Niye görülmez bülbüle yâr olan gül bahçesi? Niçin hep bir inat, hep bir tafra yüceltir, Ve daha değerli kılar, yarım bırakılan sevgiyi? ... Karşılık almadan sevebilmek, Ne kadar da ilahi ve yücedir, halbuki... Kim, neden heba eder ki aşığının sevgisini? Ve rehberi yapar boş yere kendi ümitsizliğini? ... Sen de biliy...

HAYATINIZI DÜZENE SOKACAK 20 ALIŞKANLIK

Hayatınızı Düzene Sokacak 20 Alışkanlık Öncelikle herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle. Umarım hayatınızın akışını arada bir durup sorguluyorsunuz. Yanlış anlaşılmasın sakın. Felsefi ve ontolojik bir var oluşçuluk ve bütüncül bir yaşam kaygısını sorgulamacı bir tutum ile irdelemek değil niyetim asla.  Bugüne hafif gibi görünen ama yaşam kalitemizi engelleyen, başarıya ve hedeflediğimiz amaca giden yolda bizi sekteye uğratan bir takım olumsuz davranışlarımızı ve nispeten kötü alışkanlıklarınızı azaltmaya yönelik bir takım önerilerim olacak.  Düzenli takip ettiğim bir kaç yabancı motivasyon ve kişisel gelişim hesabı var. Daga çok Amerikalıların bakış açısı ve dünya görüşü ile şekillenmiş tavsiyeler bunlar. Ben buradaki önerileri biraz bizim ülke ve insanımız bağlamına uyarlamaya çalıştım.   Hepsinin de değerli öneriler olduğunu düşünüyorum.  Küçük adımlarla giderek, hepsini değil belki ama dört beş tanesini bile uygulama geçirmek oldukça olumlu de...

Kendinizi Aşmanın 33 Yolu

Kendini Aşmanın 33 Yolu (İlk 15 Adım!)  Hemen hepimiz kendimize dair bir takım serzeniş ve şikayetler içerisinde oluyoruz. Az veya çok... İstemsizce veya üstüne basa basa şikayet ediyoruz.  Bazı şikayetlerimiz fiziksel şartlarımız ile ilgili. Kimimiz boyundan memnun değil, kimimiz kilosundan. Kimimizin beli kalın, bazılarımızın kırışıklıkları çok.  Kimimiz göz rengini lens kullanarak, kimimiz de fazla kilolarından sert diyet yaparak kurtulabiliyor.  Kimimiz ticari zekasının azlığından şikayetçi; kimimiz ise sinirlerini kontrol edemeyerek çevresini kırıp dökmekten. Bazılarımız ise tam bir toksik canavara dönüşmüş durumda, travmalarının acısını bi-haber olan yakın çevresinden çıkartıyor... Kimimiz bazen bir duygu süpürgesi,  kimimiz kalp buldozeri, kimimiz de ilişki mengenesi...  Ama her şey bir yana, hayat devam ediyor. Stoacı bakış açısını benimsemiş bir fani olarak, kendimizi sevmemiz, kendimizi iyi tanımamız ve içimizdeki o potansiyeli uyandır...