Ana içeriğe atla

Yapay Zeka ve Biz

Yapay Zeka ve Biz
Yapay zeka ve biz ve gelecek sorusuna cevaplar bulmak önemli şu günlerde. Yeryüzü distopik bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz tarzda dünyanın robotlar tarafından işgal edildiği bir H.G. Wells "Rise of the Machines" senaryosu paralelinde karanlık bir geleceğe doğru gidiyor maalesef... Bunu söylememin temelde iki haklı nedeni var. Biri şu anda web üzerinden geliştirilmekte olan Chat GPT adıyla üçüncü nesil yapay zekaya dayalı bir yazılım - tahminimce açık kodlu ve çok ürkütücü bir yazılım (insanlardan ücretsiz veri toplamanın en iyi yolu insanın bir ürün haline getirilebildiği platformlar çünkü!). 

Ulaşmak isteyenler için Türkçe de soru sorabilirsiniz. Merak edenler için link 🔗 burada: https://chat.openai.com/chat

Kendi kendini geliştirebilen bir yazılım olduğu söyleniyor. Size ihtiyacınıza uygun biçimde çok farklı konularda fikir ve alternatif sunuyor ve inanılmaz bir hızda gözünüzün önünde oldukça düzgün grameri olan ve de neredeyse mükemmel cümleler kurarak içerik, akış ve kurgusu çok zeki ve mantıklı bir çerçeveye oturan cevapları verebiliyor. Anladığım kadarıyla sorduğunuz soruya dair çok farklı makaleleri okuyarak analiz ediyor, sonra sentezliyor ve son olarak düzgün analitik bir zihin süzgecinden geçirip bir metin haline dönüştürüyor gözünüzün önünde yazıyor üstelik makaleyi - üstelik 3-5 saniye içinde... Ürkütücü. 

Aynı programla resim için bile yaptırabilmek daha da ürkütücü. Sanat üretebilen bir yapay zekâ var artık. Labirentteki Mavi Kelebek adlı romanım için bir tablo yaptırmayı denedim yapay zekaya biraz önce şu metni yazarak dall-e adlı sayfa üzerinden. Çıkan sonuçları görebilirsiniz yukarıdaki paylaşımda. Verdiğim orijinal "prompt" yani talimatın İngilizce hali şu idi: "A middle aged man's head from above whose brain is in the form of a French botanic labyrinth in which a tiny blue butterfly is hoovering above". Çevirisini yine bir yapay zekaya yaptırdım: "Beyni, üzerinde küçük mavi bir kelebeğin süzüldüğü bir Fransız botanik labirenti şeklinde olan orta yaşlı bir adamın kafasını yukarıdan çiz!" İnanılmaz bir sonuç değil mi? 

Sonra yapay zekayı farklı felsefi sorularla test etmek istedim. Bazılarına kişisel görüş olduğunu iddia ederek tam cevap vermeyi reddetti yapay zeka... Soruyu değiştirince - yani onun kodlanış biçimine göre ifadeyi "re-phrase" edince, cevap almayı başardım. İlk sorum aslında kötülük problemi ile ilgiliydi. Oğlumun 7-8 yaşındayken bana sorduğu acıtıcı bir soruydu aslında: "Allah iyi biri ise, neden çocuklar Afrika'da açlıktan ölüyorlar, baba?" demişti... Bu soruyu yapay zeka yazılımı cevaplamayı uygun bulmadı - dini gerekçeleri bana sebep göstererek... Soruyu değiştirip şöyle sorunca aldığım cevap da şu oldu makineden:

SORUM: Afrika ülkelerinde çocuklar neden açlıktan ölüyor? YAPAY ZEKANIN BANA CEVABI: Afrika ülkelerindeki çocukların açlıktan ve yetersiz beslenmeden muzdarip olmasının birçok karmaşık ve birbiriyle ilişkili nedeni vardır. Temel faktörlerden bazıları arasında yoksulluk, yeterli ve besleyici gıdaya erişim eksikliği, yetersiz sağlık ve sanitasyon ve kuraklık gibi doğal afetler sayılabilir.  Ek olarak, Afrika'nın belirli bölgelerindeki çatışma ve savaş, gıda üretimi ve dağıtımını da kesintiye uğratarak yaygın açlığa ve yetersiz beslenmeye yol açabilir.  Nihayetinde, Afrika ülkelerindeki açlık sorununu ele almak, gıda yardımı sağlamak ve eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi iyileştirmek gibi hedefli müdahalelerin bir kombinasyonunu ve ayrıca yoksulluğa ve gıda güvensizliğine katkıda bulunan temel ekonomik ve sosyal sorunları ele almayı gerektirecektir.

Bu paragrafı ben yazmadım. Çok mantıklı ve doyurucu değil mi açıklamalar? Kısa ama öz. 

İkinci önerim herkesin Dan Brown'ın romanı Başlangıç adlı romanını okuması. Bazıları sevmeyebiliyor yazarı. Popüler thriller tarzı ile asla klâsik bir romancı olmayacak Dan Brown, ama arkası çok güçlü belirli çevrelerce desteklenen proje ürünü bir yazar olduğunu düşünüyorum, tıpkı J.K. Rowling gibi... 

Başlangıç adlı romanda (İngilizcesini okumuştum iki yıl önce> Origin) Wilson adlı bir yapay zeka ürünü PA var. Personel Assistant yani kişisel sekreter veya özel kalem veya kişisel mentor bile denebilir romandaki diyologlara bakınca... Kurgusu çok iyiydi. Üç dört unsuru: din, bilim, Gaudi'nin Barselona'sı ve gizli tarikatlar ile harmanlanmış muhteşem bir final ile... Yapay zekanın kuantum işlemciler ile çok güçlü bir database ile desteklenmesi durumunda ne yapabileceğinin ipuçlarını verdi önümüzdeki on veya maksimum onbeş yılda. Brown bu teknolojinin mevcut ama satışta olmadığını iddia ediyor. 

Biz ise ülkedeki 207 üniversitenin en az %90ında kürsüden zaten çok düşük dikkat aralığı olan canı sıkkın ve apolitik öğrencilere - 1960lardan kalma ders notları ile sosyoloji, tarih, siyaset bilim ve en kötüsü de ekonomi ve işletme anlatmaya çalışıyoruz, bilgiye erişimin neredeyse bedava olduğu 21. yüzyılda. Çok başka alemlerde dolanıyoruz Müge Anlı, İsmail Ağa Cemaatindeki çocuk gelinler, Instagram'ın ördek dudaklı influencerlarının pabuçları ve Merkür retrosunun geyik burcunun aşk hayatındaki haftalık burcunu kedi reels-ları eşliğinde okurken... 

Hayırlı Cumalar... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Masal

Masal ... Neden olsun isteriz, Masallardaki aşklar gerçek? Mutlu gülüşler sonsuz, Birliktelikler, sorunsuz? ... Niye çok isteriz hep? O da beni - benim kadar, Ve hatta benden de çok... Daha da çok sevsin diye? ... Nedir karşılıksız aşkları; Bu kadar değerli ve unutulmaz, Kavuşulan aşkları ise sıradan yapan? Nedir aşkı, maşuktan bile kopartan? ... Niye bekleriz hep, tutkuyla sevip de, Karşılık bulamadığımız aşklar; Önümüzde serpilip büyüsün diye, Bilerek ve beyhude bir çırpınış ile? ... Neden çok sevilen anlamaz, Sevildiğini ve değer verildiğini? Bu güzel masalın her harfinin Bizzat kendisi için; yazılıp, çizildiğini?  ... Neden küçümsenir ki sevenin sevgisi? Niye görülmez bülbüle yâr olan gül bahçesi? Niçin hep bir inat, hep bir tafra yüceltir, Ve daha değerli kılar, yarım bırakılan sevgiyi? ... Karşılık almadan sevebilmek, Ne kadar da ilahi ve yücedir, halbuki... Kim, neden heba eder ki aşığının sevgisini? Ve rehberi yapar boş yere kendi ümitsizliğini? ... Sen de biliy...

HAYATINIZI DÜZENE SOKACAK 20 ALIŞKANLIK

Hayatınızı Düzene Sokacak 20 Alışkanlık Öncelikle herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle. Umarım hayatınızın akışını arada bir durup sorguluyorsunuz. Yanlış anlaşılmasın sakın. Felsefi ve ontolojik bir var oluşçuluk ve bütüncül bir yaşam kaygısını sorgulamacı bir tutum ile irdelemek değil niyetim asla.  Bugüne hafif gibi görünen ama yaşam kalitemizi engelleyen, başarıya ve hedeflediğimiz amaca giden yolda bizi sekteye uğratan bir takım olumsuz davranışlarımızı ve nispeten kötü alışkanlıklarınızı azaltmaya yönelik bir takım önerilerim olacak.  Düzenli takip ettiğim bir kaç yabancı motivasyon ve kişisel gelişim hesabı var. Daga çok Amerikalıların bakış açısı ve dünya görüşü ile şekillenmiş tavsiyeler bunlar. Ben buradaki önerileri biraz bizim ülke ve insanımız bağlamına uyarlamaya çalıştım.   Hepsinin de değerli öneriler olduğunu düşünüyorum.  Küçük adımlarla giderek, hepsini değil belki ama dört beş tanesini bile uygulama geçirmek oldukça olumlu de...

Kendinizi Aşmanın 33 Yolu

Kendini Aşmanın 33 Yolu (İlk 15 Adım!)  Hemen hepimiz kendimize dair bir takım serzeniş ve şikayetler içerisinde oluyoruz. Az veya çok... İstemsizce veya üstüne basa basa şikayet ediyoruz.  Bazı şikayetlerimiz fiziksel şartlarımız ile ilgili. Kimimiz boyundan memnun değil, kimimiz kilosundan. Kimimizin beli kalın, bazılarımızın kırışıklıkları çok.  Kimimiz göz rengini lens kullanarak, kimimiz de fazla kilolarından sert diyet yaparak kurtulabiliyor.  Kimimiz ticari zekasının azlığından şikayetçi; kimimiz ise sinirlerini kontrol edemeyerek çevresini kırıp dökmekten. Bazılarımız ise tam bir toksik canavara dönüşmüş durumda, travmalarının acısını bi-haber olan yakın çevresinden çıkartıyor... Kimimiz bazen bir duygu süpürgesi,  kimimiz kalp buldozeri, kimimiz de ilişki mengenesi...  Ama her şey bir yana, hayat devam ediyor. Stoacı bakış açısını benimsemiş bir fani olarak, kendimizi sevmemiz, kendimizi iyi tanımamız ve içimizdeki o potansiyeli uyandır...