Masal özü itibariyle daha çok çocuklara yönelik anlatılan içinde de genelde gerçeküstü öğeler barındıran bir yazın türü (sözlük açıklaması değil tanımlama tamamen bana ait). Dede Korkut, Keloğlan, Grimm Kardeşler, Ezop, Andersen masalları en çok bilinenler. ODTÜ'de ELT bölümūnde okurken seçmeli ders olarak aldığım bir dersti Bütüncül Türk Budunbilimine Giriş (Ders kitabı Türkçe; ders anlatımı İngilizce idi!) Eleştirel bir bakış açısı kazandırmıştı ders bana edebî bakış anlamında.
Masal konusu bugün aklıma bağımsız sinemacıların önerdiği filmlerle ilgili bir web sayfasıyla karşılaşmam sonucu aklıma geldi. Pandemi sonrası sinema dünyasından çok uzaklaştığımı ve çok ama çok uzun süredir bir sinema salonunda film izlemediğimi fark ettim. Netflişk ve YouTube ve diğer aracı siteler zaten laptop ekranından film ihtiyacını fazlasıyla gideriyor. Bu hafta öğrencilerimle ünite ders konusu gereği rutin kitap okuma ve film izleme alışkanlığından bahsederken; üniversite öğrencilerinin de artık sinemaya gitmediğini ve çok nadir televizyon izlediğini öğrendim.
Galiba geleceğe dair kehanetlerden birisi daha gerçek oluyor. DVD, CD, Blueray teknolojisi kaybolacak deniliyordu - onlar çoktan yok oldu... Sinemaya gitme alışkanlığı da kaybolacak denilmişti. Artık içeri kapatılmaktan sıkılan insanlar hafta sonunu bir sinema salonunda vakit geçirmeyi artık tercih etmiyor eskisi gibi. Zaten biletler de çok pahalı dedi öğrenciler... Mısır ve kola ile uçmuş fiyatlar maalesef...
Masal anlatma işi normalde sözsel bir gelenekti (oral tradition) Yazının yaygınlaşması ile basılı hale geldi. Efsanevi, dinsel, mitolojik ve mitik pek çok masal veya masalsı anlatım türü de mevcut. İngiliz Edebiyatında Beowulf'tan, Sır Gawain and Green Knight'a, Türk Edebiyatında Deli Dumrul'a, Boğaç Han'a, Kuzey de Thor'a, Antik Yunan'da Odysseus'a; dünya edebiyatında ise Çin, Hint, Japon, Pers, Afrika Masallarına (seriyi almıştım okurum diye 🫣) ve elbette Şehrazat'ın anlatımıyla Binbir Gece Masalları - upuzun bir masal zinciri... Masal içinde masal anlatım geleneği...
Bugün sinema sektörü bu açığı kapatıyor. Hollywood, Japon sineması, hatta Bolywood filmleri masal gibi filmler üretiyor. Marvel Comics ürünü; Avengers, Dr Strange, Hulk, Captain America, yönetmen Miyazaki'nin olağanüstü çizgi serisi yeni ve modern masallar arasında. Edebi bağlamda ise; Tolkien ve JK Rowling fantezi edebiyatla yeni masallar anlatıyorlar bize... Game of Thrones ise başlı başına bir görsel şölen sinematografik açıdan olağanüstü...
Matrix filmini çok felsefî ve derin bir başyapıt olarak görüyorum. Aksiyon filmi gibi görünmekle beraber çok derinde bir varlık felsefesi sorgulaması gibi bir film Lana ve Lilly Wachowski kardeşlerden. Olağanüstü bir kurgu ve anlatım. Filmde o kadar çok yere, kitaba ve görüşe atıf var ki. 1999 yılında Meşrutiyet Sinemasından filmi izleyip çıktığımda gökyüzüne doğru ilk kez farklı baktığımı hissetmiştim kendimi Kolej'e doğru yürürken. Çok net hatırlıyorum o varlık (yokluk?) hissini. Storytell'den şu ara dinlediğim Farabi'ye dair sesli kitap Matrix anısı ile tekrar sorgulattı bana bazı şeyleri: "Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun?" (Destek Yayınları).
Matrix'te Neo'ya "follow the white rabbit" diyor rüyasında bir ses. "Knock knock" - Yeşil MS DOS ekranından... Bu "Alice Harikalar Diyarında" kitabına bir atıf aslında. En güzel modern masallardan birisi bence. Yine çok felsefî. Asıl adı charles ludwidge dodgson olan matematikçi ve mantıkçı, Lewis Carroll'ın kitabı. Aynı zamanda papaz olan yazarın hem uyuşturucu müptelası (magic mushroom türevi deniliyor) hem de küçük kız çocuklarına zaafiyeti olan bir pedofil olduğu iddia ediliyormuş.
Günümüz Türkiye gündemine ve bu hayat pahalılığı ve ekonomik çöküşün en ağır olarak hissedildiği dönemde bir hafta içinde çok hızla değişen haber başlıklarına (İsmailAğalı YZG vs iBBli İmamoğlu) bakınca - hem sapkın kız çocuk eğilimlisi pedofil hem de papaz olan yazar Lewis Carroll'ın kitabında geçen Down the Rabbit Hole bölümünün çok iyi bir modern masal olarak ülkeye uyarlanabilir olduğunu düşündüm.
Büyüklere Modern Masallar
Modern bilim dünyasında Rabbit Hole kavramı (Tavşan Deliği) artık bir kuantum fiziği terimi. Pek çok zor kavramı bu terim ile anlatıyor yeni astrofizikçiler. Minicik bir delikten içeri süzülen "beyaz" yani "ak-tavşanı" takip eden Alice kendini Bay Şapka, Konuşan Kedi ve Oyun Kartları ordusu - bir de kurallarla istediği gibi oynayan Çılgın bir kraliçenin olduğu ve hemen herkesin kelime oyunları (laf kalabalığı ve laf ebeliği) yaptığı koskoca bir fantastik dünyada bulur- küçücük delikten geçtikten sonra! Yepyeni bir masalsı gerçekler dünyası. Biz büyüklere fantastik masallar...
Tekrar hoş geldiniz diyorum. Mutlu bir hafta sonu olsun en azından. 3F'ten birisi olan Dünya Kupası eşliğinde... Hayırlı günler cümleten...
Yorumlar
Yorum Gönder