Ana içeriğe atla

HAYATINIZI DÜZENE SOKACAK 20 ALIŞKANLIK

Hayatınızı Düzene Sokacak 20 Alışkanlık


Öncelikle herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle. Umarım hayatınızın akışını arada bir durup sorguluyorsunuz. Yanlış anlaşılmasın sakın. Felsefi ve ontolojik bir var oluşçuluk ve bütüncül bir yaşam kaygısını sorgulamacı bir tutum ile irdelemek değil niyetim asla. 


Bugüne hafif gibi görünen ama yaşam kalitemizi engelleyen, başarıya ve hedeflediğimiz amaca giden yolda bizi sekteye uğratan bir takım olumsuz davranışlarımızı ve nispeten kötü alışkanlıklarınızı azaltmaya yönelik bir takım önerilerim olacak. 


Düzenli takip ettiğim bir kaç yabancı motivasyon ve kişisel gelişim hesabı var. Daga çok Amerikalıların bakış açısı ve dünya görüşü ile şekillenmiş tavsiyeler bunlar. Ben buradaki önerileri biraz bizim ülke ve insanımız bağlamına uyarlamaya çalıştım.  


Hepsinin de değerli öneriler olduğunu düşünüyorum.  Küçük adımlarla giderek, hepsini değil belki ama dört beş tanesini bile uygulama geçirmek oldukça olumlu değişim ve dönüşümler yaratabilir - istikrarlı ve dirayetli ve disiplinli kalındığı müddetçe elbette. Zaman ve sağlık en önemli iki şey. Bunlar olduktan sonra ne kadar meşakkatli olursa olsun, diğer unsur ve sıkıntıların üstesinden bir şekilde gelmek öyle ya da böyle mümkün. En azından yapabileceğiniz beş taneyi seçin sadece. Haydi başlayalım: 


Hayatınızı Düzene Sokacak 20 Alışkanlık


1. Uykuya öncelik verin. Uykunuzdan hiç bir şekilde uzun süre asla feragat etmeyin. 


2. Sağlıklı beslenin ve 80/20 kuralını uygulayın. %80 oranında sağlıklı ve besleyici gıdalar tüketin ve abur cubur ve tatlı oranını %20lerde tutup arada şımartın kendinizi. 


3. Her gün mümkünse 30 dakika boyunca egzersiz yapın ve esneyin. En azından yürüyün gün içinde ve her gün yürümeyi asla ihmal etmeyin. 


4. Evde yemek pişirin. Temiz, sağlıklı ve bildiğiniz gıdalar ile beslenmiş olacaksınız.  Arada bir kaçamak da yapın elbette. 


5. Günlük tutun (her gün olmasa bile!) Bazen yaptıklarınızı, hedeflerinizi yazın. Yazmak iyidir. Romalıların dediği gibi: Verba volant scripta manent. Yani söz uçar yazı kalır...  


6. Şükredin. Halinize, sağlığınıza, sahip olduğunuz minik mutluluklara... Çevrenizdeki güzel şeylere ve insanlara minnetinizi ifade edin. 


7. Meditasyon, dua ve farkındalık içinde olun. Varlığınızı bütünleştirici bir Yaradan olduğunu hatırlayın. Bu bilin ki insanî bir ihtiyaç. Ruha da bir tür ilaç aslında.  


8. Bildirim ve dış uyaranları ve olumsuz haberleri bir nebze de olsa sınırlayın. Odaklanmanıza engel olan şeyleri azaltmaya çalışın. Zaman bazen satın alamayacağınız en değerli şey.  Onu boşuna harcamayın.  


9. Doğada daha fazla zaman geçirin. Daha dün bununla ilgili uzun bir yazı okudum. Orman yürüyüşü yapmanın ruha katkısına dair. En azından en yakın parkta vakit geçirin...


10. Kişisel bakımınıza özen gösterin. İnsan toplumsal bir varlık. Kimse çevresinde, bakımsızlık nedeniyle 'persona non grata' ilan edilip sosyal etiketlenmeye maruz kalmak istemez...


11. Mali durumunuzu takip edin. Bu ekonomik  şartlarda biraz zor da olsa gelir giderinizi takip etmeye çalışın. Kredi kartları sizin olmayan ve gelecekte duran bir parayı harcamaya kışkırtır. Gereksiz alışverişten uzak durun... (Bu bana yazılmış gibi 🙄)


12. Hedeflerinizi yazın. Yazmak gerçekten vicdani bir yükümlülük getirir. Ve başlamak bitirmenin yarısıdır.  Korkmayın ve küçük ve büyük hedeflerinizi yazın.  Bkz 25/5 kuralı. Yani 25 hedef belirleyin yapılabilecek en makul 5 tanesine odaklanın enerjinizi onlara sarf edin. Dağılmayın. 


13. Arada durun, tefekkür edin ve düşünün! Ne yapıyorum ben yahu? Mutlu muyum bu monoton rutinden? İstediğim şeyler ile mi iştigal ediyorum?  Emin olun, işe yarayacak bu sorular... Bkz Frankl, İnsanın Anlam Arayışı...


14. Alkollü ve gazlı içecekleri azaltın. Ben buna yağlı ve karbonhidratlı gıdaları da ekleyeyim. Sadece azaltın. Su en güzel detoks. Arada minik kaçamaklar olsun elbette. Ama arada, sırada...


15. Geleceğinize yatırım yapın! Bunu iki şekilde yorumlayın lütfen... Finansal olarak 6 ay dayanabilecek miktarda paranız olması iyidir deniyor. Pasif gelir denen kaynaklara yönelin (bununla ilgili bir yazı yazacağım...) İkincisi kişisel gelişim için uğraşın. Bkz. madde 16: 


16. Yeni beceriler öğrenin. Hayatın ne getireceği belli olmaz. Altın bilezik denen bir zanaat - hobi edinmeye bakın. Bu bahçecilik de olur; örgü de, taş boyama da, yoga eğitmenliği de... B planı olması her zaman iyidir. 


17. Gününüzü önceliklendirin ve planlayın. Yatmadan önce bir sonraki gün neler yapacağınızı planlayın.  Küçük hedefler belirleyin. En az bir kaç şeyi bitirmeyi hedefleyin. Bu berbere gideceğim, türlü yapacağım, duş başlığını değiştireceğim, bir satır yazı yazacağım bile olabilir... 


18. Sabah ve gece rutini geliştirin. Erken yatmak ve erken kalkmak en önemli zaman kazancı. Sabah Beş Kulübü isimli bir kitap var, Robin Sharma'nın. Nasıl bir değişim oluşuyor görebilirsiniz oradan. Zaman satın aldığınızı düşünün! 


19. Anlamlı ilişkiler kurun. Unutmayın ki en çok teşriki mesai içinde olduğunuz beş kişinin ortalamasısınız. Dostlarınızı iyi seçin. Sizi yükseltecek insanlarla daha çok vakit geçirin. İlgi alanınızı geliştirin. Toksik ve verimsiz ilişkileri azaltın. 


20. Sezginizi dinleyin. İçgüdüsünüz ve içsesiniz sizi doğru yönlendirir. Bir şey sizi huzursuz ediyorsa onu yapmayın oradan kendinizi zorlamayın. Eyvallah demeyi ve hayır demeyi öğrenin.  İnanın bazen gidenlerin getirdiği boşluktan kaynaklanan kazanç çok daha büyük imkanların kapısını aralayabilir. 


Şunu unutmayın: Değişim ve dönüşüm için tek ihtiyacın olan sensin ve sen de yeterlisin!


Bu hedeflerden en kolay beşini işaretleyin.  Mümkünse de buradan not alın. Mesela 4 numara ile başlayacağım bu hafta gibi... Kalın sağlıcakla... 


Mutlu pazarlar dileklerimle...


Yorumlar

  1. Harika. Az öz net. % 100 sonuç veren Kesin formüller. Teşekkürler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Masal

Masal ... Neden olsun isteriz, Masallardaki aşklar gerçek? Mutlu gülüşler sonsuz, Birliktelikler, sorunsuz? ... Niye çok isteriz hep? O da beni - benim kadar, Ve hatta benden de çok... Daha da çok sevsin diye? ... Nedir karşılıksız aşkları; Bu kadar değerli ve unutulmaz, Kavuşulan aşkları ise sıradan yapan? Nedir aşkı, maşuktan bile kopartan? ... Niye bekleriz hep, tutkuyla sevip de, Karşılık bulamadığımız aşklar; Önümüzde serpilip büyüsün diye, Bilerek ve beyhude bir çırpınış ile? ... Neden çok sevilen anlamaz, Sevildiğini ve değer verildiğini? Bu güzel masalın her harfinin Bizzat kendisi için; yazılıp, çizildiğini?  ... Neden küçümsenir ki sevenin sevgisi? Niye görülmez bülbüle yâr olan gül bahçesi? Niçin hep bir inat, hep bir tafra yüceltir, Ve daha değerli kılar, yarım bırakılan sevgiyi? ... Karşılık almadan sevebilmek, Ne kadar da ilahi ve yücedir, halbuki... Kim, neden heba eder ki aşığının sevgisini? Ve rehberi yapar boş yere kendi ümitsizliğini? ... Sen de biliy...

Kendinizi Aşmanın 33 Yolu

Kendini Aşmanın 33 Yolu (İlk 15 Adım!)  Hemen hepimiz kendimize dair bir takım serzeniş ve şikayetler içerisinde oluyoruz. Az veya çok... İstemsizce veya üstüne basa basa şikayet ediyoruz.  Bazı şikayetlerimiz fiziksel şartlarımız ile ilgili. Kimimiz boyundan memnun değil, kimimiz kilosundan. Kimimizin beli kalın, bazılarımızın kırışıklıkları çok.  Kimimiz göz rengini lens kullanarak, kimimiz de fazla kilolarından sert diyet yaparak kurtulabiliyor.  Kimimiz ticari zekasının azlığından şikayetçi; kimimiz ise sinirlerini kontrol edemeyerek çevresini kırıp dökmekten. Bazılarımız ise tam bir toksik canavara dönüşmüş durumda, travmalarının acısını bi-haber olan yakın çevresinden çıkartıyor... Kimimiz bazen bir duygu süpürgesi,  kimimiz kalp buldozeri, kimimiz de ilişki mengenesi...  Ama her şey bir yana, hayat devam ediyor. Stoacı bakış açısını benimsemiş bir fani olarak, kendimizi sevmemiz, kendimizi iyi tanımamız ve içimizdeki o potansiyeli uyandır...