Hîn ve Bîn
Eskiden - internetler icat edilmeden ve akademik mertlik bozulmadan önce - biz okuma ve yazmayı bilen insanlar selülozden mamul kitap ya da ansiklopedi denen kaynaklardan bilgi edinmekte idik... Genellikle bir konuyu araştırırken dağılmaz, gelen bildirim sesleri ile dikkatimiz dağılmaz ve sonrasında da Maslow'un İhtiyaçlar Piramidini araştırırken bir anda kendimizi komik kedi videoları izler iken bulmazdık.
Bugün bir konuyla ilgili araştırma yaparken kendimi çok farklı metinler okurken buldum... Aslında uzun zaman önce yazmaya başladığım ve yaklaşık beşte ikisini tamamladığım "Mahşerin İlk Yedi Günü" adlı fantastik romanım ile ilgili bir takım kurguları düşünürken, insan dışı diğer varlıkları öyküye dahil etme çabasıyla bir takım ezoterik bilgilere ulaşmak istemiştim. O konuyu araştırırken dini kaynaklarda ilk insan(lar) olarak geçen Adem ve Havva'nın öncesinde yeryüzünde başka canlıların olup olmadığını araştırmak istedim. Yeryüzünün jeolojik yaşına, Jurassic Döneme vs bakınca insanoğlunun yeryüzündeki geçmişi inanılmaz kısa görünüyor.
Bir taraftan yeryüzünde insan denen ve bize benzeyen akıllı yaşam biçimlerinden evvel yeryüzünde cirit atan çok farklı boy, tip, yetenek ve özelliklerde insanımsı canlıların ve onların kurduğu ve artık kalıntıları pek mevcut olmayan ve yaşam izleri büyük oranda yeryüzünden silinmiş medeniyetlerin (Enok, Nefilim, insan azmanı devler, Tolkienvari yaratıklar, Orta Dünyalılar, periler, cinler, melekler, baş melekler, Gılgamış Destanı sonrası ve öncesi yeryüzü sakinleri, farklı biçim, hız, çeviklik ve formlardaki yaratıklar, yeryüzünü ziyaret eden uzaylılar vs vs) kadim sahipleri elbette çok sıra dışı ve fantastik içerikler ile dolu.
İslami literatürde terminolojik olarak "Israiliyat" olarak geçen ve doğruluğuna güvenilmez olarak tabir edilen bir takım bilgi ve kaynaklar Adem ve Havva öncesinde yeryüzünde yaşamış ve hüküm sürmüş başka akıllı yaşam türlerinin varlığından bahseder. Yeryüzünün insan öncesi ilk veya eski sahipleri diyebileceğimiz türlerin varlığı ürkütücü ama akıl dışı da değildir aslında. Yuval Harari'nin Homo Sapiens'ini okuyunca, insanımsı bazı türlerin yeryüzünden silindiğini ama medeniyetlerinin devam etmediğini varsaymak gibi bir durum ile karşı karşıyayız. Bunlar biraz insan aklını zorlayan konular dürüst olmak gerekirse. Kimi zamanda ürkütücü. Pseudo-scientist olarak yaftalanan Graham Hancock'un Netflix de yer alan "Ancient Apocalypse" adlı dokümenter dizisini tavsiye ederim... Göbeklitepe de anlatılıyor orada...
Kısaca, Âdem’den önce yeryüzünde Hin ve Bin (veya Tim ve Rim) diye adlandırılan varlıklar bulunduğu, bunların cinlerden de önce de yeryüzünde var olduğu, dünyada fesat çıkardıkları, kan döktükleri ve bu yüzden Allah’ın bunları helâk ettiği şeklinde rivayetlerde geçen varlıklar olduğu yazılı bazı ansiklopedik kaynaklarda. Imam Şibli'nin "Cinlerin Esrarı" adlı ilginç kitabında çok daha detaylı bilgilere, isimlere ve yaşantı biçimlerine dair bilgilere ulaşmak da mümkün.
Her şey bir yana - Cennetten kovulan ve yeryüzüne ayrı ayrı coğrafyalara gönderilen Adem ve Havva'nın çocukları olarak (Mezopotamya metinlerinde Adem'in ilk eşi denilen (bir tür primordial she-demon) Lilit'in öyküsü tamamen ayrı bir araştırma konusu) bizler bu ilk iki insanın buluşmasına şahitlik edilen kutsal topraklardaki aşkları yeniden yaşamak istiyoruz... Levh-i Mahfûz'da alnımıza yazılmış olan kaderin tecellisini bekliyoruz hepimiz belki de... Kalu Bela veya diğer adıyla Bezm-i Elest'te tanıştığımız insanlarla yeniden karşılaşıp- ruh eşimizi veya ruh ikizimi bulabiliriz yıllar sonra ne dersiniz? Cok güzel bir roman çıkar buradan - eminim....
Kafanız karışmasın asla. Benim kafam çok iyi - içinden onlarca güzel öykü geçiyor...
Yorumlar
Yorum Gönder