Roman
Labirentteki Mavi Kelebek
Nevfel Baytar
1994
Hayır! Bu gece asla ışıkları yakmamalıydı. Tesadüfen de olsa yansımasını aynada görebilir ve bu tanımadık yüz bu gecenin tüm gizemini ve katran karası koyuluğunu mahvedebilirdi. Balkon penceresinden yıldızlara doğru baktı. Eskiden ilkokulda okuduğu - kötü saman kağıtlara basılmış ve bu yüzden de hep öğrencileri ilim dünyasından uzak tutan - renkli fen bilgisi kitaplarından hatırlayabildiği kadarıyla şu anda yüzüne ulaşan bu ışıklar aslında yüz binlerce ışık yılı uzakta bulunan yıldızlara aitti. Belki de binlerce yıl önce ölmüş yıldızların ışıkları şimdi durmuş sahtekarca kendisine göz kırpıp duruyorlardı.
Bir an kendisini gökyüzündeki yıldızlara ne kadar da yakın hissetti. Fiziksel anlamda haksız da sayılmazdı. Birinci ve ikinci ve hatta üçüncü ve dördüncü katta oturanlarla karşılaştırıldığında yıldızlara daha yakındı. Yedi kat, aşağı yukarı yirmi metre eder herhalde diye hesap etti. Tüm öğrencilik hayatı boyunca matematiği hiç sevememişti. Bir türlü; rakamlar, formüller, kareköklerden oluşan sanal dünyaya girmeyi başaramamıştı.
Bir an kendisini koca bir sıfırın içerisinden geçerken hayal etti. Hiç dokunmayacaktı sıfırın iç çeperlerine; bir kuş gibi süzülüp geçecekti ama önce ayakları en sonrada başı geçmeliydi ve saçları hiç dokunmamalıydı. '' Acaba, sıfırın içersinden geçen insanlar nereye ulaşırlar? Yakalayabilirler mi sonsuzluğu? '' Bu sorular çeşitli boylarda ve şekillerde sıfırlar getirdi aklına. Sonra sonsuz işareti takıldı genç adamın aklına. Aslında sonsuz işareti iki adet sıfırın yan yana koyun koyuna yatmasından oluşmamış mıydı? Ya da sonsuzluk işareti bir sıfırın lastik gibi ortasından burularak yan yatırılmasıyla da oluşturulmuş olabilirdi pekala. Belki sonsuzluk işareti kendi haline bırakılsa ilk şeklini alan akıllı polimerler gibi eski haline dönüp koca bir sıfır olabilirdi tekrar. Sonsuzluktan hiçliğe vasıl olmak gibi bir şey. Henüz metamorfozunu tamamlamamış, kelebek haline geçememiş genç bir tırtıl gibi kıvrıla kıvrıla sonsuzluk işaretinin iki gözünü oluşturan sıfırların birisinden girip diğerinden çıkabilirdi. Böylece, defalarca ve hiç dokunmadan sonsuz işaretini tavaf edebilirdi.
Yorumlar
Yorum Gönder