Ana içeriğe atla

Aşk Bu, Yaksın Bizi...

Aşk Bu, Yaksın Bizi...


Aşk bu, alevi sarsın ikimizi...

Ama yanmayalım hemen şimdi,

Birer pervane misali 

Hârında beklesin alazlı ateş bizi.


Biliyorsun tek yürek yetmez

Uzun soluklu aşklara.

Kor alev gibi olmalı kalp;

Küllerinden yeniden doğmaya.


Ve küller dağılırken gökyüzüne, 

Yerde çıtırdayan dalların, 

Ve soğumaya yüz tutmuş 

Gri taşların arasındadır o kor ateş. 


Orada sıcacık derin bir nefes gibi

Sakince beklemede ve solumada...

Git ve bir hayat öpücüğü kondur alnına 

Sonra minik bir hoş geldin busesi dudaklara...


Uyansın kızıl kor alevler, 

Ve sıçrasın, saçılsın kıvılcımlar, 

Yükselsin o rüzgarla havaya ve bulutlara

Yüzyıllık yalnızlığını bıraksın soğuk topraklarda.


Korkma artık, tekrar incinmezsin kalbim!

Çok yoruldun sen; ben seni iyi bilirim. 

Onca yoldan geldin, hiç dinlenmedin. 

Ve şimdi bir o kadar da naif ve ürkeksin.


Yeniden incinme endişesi ile

Sakın sevgin de tükenmesin.

Sen yeryüzüne sevmek için geldin. 

Sevmeye de devam edeceksin. 


Gri taşlar arasından

Yanık odun kokusundan

Yükselen buhar; aslında sensin, 

Hamdın, işte şimdi pişeceksin.


Suskun ve yorgun bedenin, 

Günlerdir uykusuz gözlerin,

Kaçıp giden güzelim keyfin  

Dokunulmayı bekleyen sıcacık ellerin.


Evet şimdi zamanıdır yeniden

Yelkenlere üflemenin

Buharı körüklemenin,

Buradayım ben kalbim, 

Aslında hiç gitmedim, demenin... 


Sevilmek ve sevmek olmalı 

Artık kaderin ve talihin...

Kim bilir nereden çıkıp gelir

Hep gelmesini beklediğin...


Kapı çalındı ise

Anahtar sensin.

Kilitler kenarda beklesin,

Ve yürekler alevlensin...


Nevfel Baytar 

5 Mart 2025

Ankara




 





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Masal

Masal ... Neden olsun isteriz, Masallardaki aşklar gerçek? Mutlu gülüşler sonsuz, Birliktelikler, sorunsuz? ... Niye çok isteriz hep? O da beni - benim kadar, Ve hatta benden de çok... Daha da çok sevsin diye? ... Nedir karşılıksız aşkları; Bu kadar değerli ve unutulmaz, Kavuşulan aşkları ise sıradan yapan? Nedir aşkı, maşuktan bile kopartan? ... Niye bekleriz hep, tutkuyla sevip de, Karşılık bulamadığımız aşklar; Önümüzde serpilip büyüsün diye, Bilerek ve beyhude bir çırpınış ile? ... Neden çok sevilen anlamaz, Sevildiğini ve değer verildiğini? Bu güzel masalın her harfinin Bizzat kendisi için; yazılıp, çizildiğini?  ... Neden küçümsenir ki sevenin sevgisi? Niye görülmez bülbüle yâr olan gül bahçesi? Niçin hep bir inat, hep bir tafra yüceltir, Ve daha değerli kılar, yarım bırakılan sevgiyi? ... Karşılık almadan sevebilmek, Ne kadar da ilahi ve yücedir, halbuki... Kim, neden heba eder ki aşığının sevgisini? Ve rehberi yapar boş yere kendi ümitsizliğini? ... Sen de biliy...

HAYATINIZI DÜZENE SOKACAK 20 ALIŞKANLIK

Hayatınızı Düzene Sokacak 20 Alışkanlık Öncelikle herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle. Umarım hayatınızın akışını arada bir durup sorguluyorsunuz. Yanlış anlaşılmasın sakın. Felsefi ve ontolojik bir var oluşçuluk ve bütüncül bir yaşam kaygısını sorgulamacı bir tutum ile irdelemek değil niyetim asla.  Bugüne hafif gibi görünen ama yaşam kalitemizi engelleyen, başarıya ve hedeflediğimiz amaca giden yolda bizi sekteye uğratan bir takım olumsuz davranışlarımızı ve nispeten kötü alışkanlıklarınızı azaltmaya yönelik bir takım önerilerim olacak.  Düzenli takip ettiğim bir kaç yabancı motivasyon ve kişisel gelişim hesabı var. Daga çok Amerikalıların bakış açısı ve dünya görüşü ile şekillenmiş tavsiyeler bunlar. Ben buradaki önerileri biraz bizim ülke ve insanımız bağlamına uyarlamaya çalıştım.   Hepsinin de değerli öneriler olduğunu düşünüyorum.  Küçük adımlarla giderek, hepsini değil belki ama dört beş tanesini bile uygulama geçirmek oldukça olumlu de...

Kendinizi Aşmanın 33 Yolu

Kendini Aşmanın 33 Yolu (İlk 15 Adım!)  Hemen hepimiz kendimize dair bir takım serzeniş ve şikayetler içerisinde oluyoruz. Az veya çok... İstemsizce veya üstüne basa basa şikayet ediyoruz.  Bazı şikayetlerimiz fiziksel şartlarımız ile ilgili. Kimimiz boyundan memnun değil, kimimiz kilosundan. Kimimizin beli kalın, bazılarımızın kırışıklıkları çok.  Kimimiz göz rengini lens kullanarak, kimimiz de fazla kilolarından sert diyet yaparak kurtulabiliyor.  Kimimiz ticari zekasının azlığından şikayetçi; kimimiz ise sinirlerini kontrol edemeyerek çevresini kırıp dökmekten. Bazılarımız ise tam bir toksik canavara dönüşmüş durumda, travmalarının acısını bi-haber olan yakın çevresinden çıkartıyor... Kimimiz bazen bir duygu süpürgesi,  kimimiz kalp buldozeri, kimimiz de ilişki mengenesi...  Ama her şey bir yana, hayat devam ediyor. Stoacı bakış açısını benimsemiş bir fani olarak, kendimizi sevmemiz, kendimizi iyi tanımamız ve içimizdeki o potansiyeli uyandır...