Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sadeliğin İhtişamlı Zerafeti

Sadeliğin İhtişamlı Zerafeti Sadelik ve basitlik zannederim ulaşılması en zor mertebelerden birisi.  Aklınıza gelebilecek tüm alanlarda sadelik ve basitlik mümkün; sanatta, edebiyatta, gündelik hayatın koşuşturmacası içinde, ikili ve toplumsal ilişkilerde, hayattan ve diğer insanlardan beklentilerimizde, yeme ve içmede, giyim ve kuşamda ve elbette nihayetinde son tahlilde; hayata olan duruş ve tutumunuzda bir ayna işlevi görür sadelik... Sizi ve iç dünyanızı yansıtan koca bir benlik aynasıdır sadelik... Edebiyatta, Yunus Emre ve Orhan Veli'nin az kelimeyle çok şeyi anlatmadaki ifade gücüdür sadelik, tıpkı Pablo Neruda şiirlerinde olduğu gibi. Eğitimde küçük bir çocuğa kuantum fiziğini anlatabilmektir bazen basitlik. Kimi zaman, Japon imparatorunun misafirlerini ağırladığı çalışma odasıdır sadelik denen şeyin mobilya ve dekorasyona yansıması. Kimi zaman, bir Modrian veya Malevich tablosunda kendini bulur sadeliğin zirvesi, bazen de Beethoven'den Für Elise klasiği vey...

HAYATINIZI DÜZENE SOKACAK 20 ALIŞKANLIK

Hayatınızı Düzene Sokacak 20 Alışkanlık Öncelikle herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle. Umarım hayatınızın akışını arada bir durup sorguluyorsunuz. Yanlış anlaşılmasın sakın. Felsefi ve ontolojik bir var oluşçuluk ve bütüncül bir yaşam kaygısını sorgulamacı bir tutum ile irdelemek değil niyetim asla.  Bugüne hafif gibi görünen ama yaşam kalitemizi engelleyen, başarıya ve hedeflediğimiz amaca giden yolda bizi sekteye uğratan bir takım olumsuz davranışlarımızı ve nispeten kötü alışkanlıklarınızı azaltmaya yönelik bir takım önerilerim olacak.  Düzenli takip ettiğim bir kaç yabancı motivasyon ve kişisel gelişim hesabı var. Daga çok Amerikalıların bakış açısı ve dünya görüşü ile şekillenmiş tavsiyeler bunlar. Ben buradaki önerileri biraz bizim ülke ve insanımız bağlamına uyarlamaya çalıştım.   Hepsinin de değerli öneriler olduğunu düşünüyorum.  Küçük adımlarla giderek, hepsini değil belki ama dört beş tanesini bile uygulama geçirmek oldukça olumlu de...

Bugün Şiir Zamanı

Bugün Şiir Zamanı  Şiirlerden fal tuttum bize, Ne düşerse; artık, kısmetimize... Şiire dair ne var ne yok ise, Güzel sözler duyalım diye... Şairler diyarından sana geldim, Bil ki her mısrada seni çok özledim,  İçime çektim seni her bir dizede Yazdım adını kafiyelere ve rediflere... Sonra, yağmur yağsın istedim,  Birlikte yürürken ıslanırız belki, dedim; Karlarda seninle yürümekti derdim, Sırf elini tutup, içini ısıtmak için... Papatyalardan da fal tuttum bize, Ama hep "seviyor, seviyor" desin diye.  Ve ben seni her düşündüğümde,  Hep sana gülümsediğimi fark ettim... Seni düşlemek bir başka güzelmiş de, Ama, sen yine de çok kalma uzaklarda... Kaybolup gitme sakın uykusuz akşamlarımda Kalmasın o güzel ışıltılı gözlerin hülyalarımda... Her aklıma geldiğinde,  Yanar içim; bu benim sensizliğim... Titrer mum alevinde erimiş kalbim;   Hüzünlü bir bekleyiş bu der, geçer giderim... Dolaştım tek başıma, senden uzak diyarlarda, Aşkın bir türlü sa...

IYILIK

İyilik  "Herkes birilerinin öyküsünde kötüdür" diye bir söz okumuştum uzun zaman önce. Başta düşünmeden verilen ilk tepkinin etkisiyle olsa gerek, istemsizce biraz yadırgadım açıkçası. Kendini "çok iyi, anlayışlı, düzgün ve efendi bir kişi" addeden veya en azından öyle birisi olduğunu zanneden bir iyi birey olarak, bu cümleyi tekrar düşündüğümde aslında durumun hemen herkes için böyle olduğunu anladım. Kendini melek zannedenler için bile durum bu, değil mi? Hayatınızı bir film şeridi gibi gözden geçirdiğinizde, insanî, ticari, mesleki, eğitimsel, anne baba, kardeş,  sevgili, akraba, eş dost, karı koca, yakın arkadaş, vb kimlik ve şapkalarınızı hızla gözden geçirdiğinizde, eminim ki birilerinin öyküsünde ki kötü adam veya kötü kadının kendiniz olduğunu kendinize itiraf etmek zorunda kalacaksınız. Hiç endişe etmeyin, bu dahs çok insan olmaya ait bir durum... İllaki birilerinin öyküsünde bir üzüntü veya kalp kırıklığına veya en basit haliyle bir kırgınlığa ...

Leylek Yaren Kedi Eros ve Gazzeli Bebek Haşim

Leylek Yaren, Kedi Eros ve Tabiki Son Olarak da Gazzeli Bebek Haşim.   Yaşamak bir hak. İnsanca yaşamak ise içinde - çok daha derinlerde bir takım sosyolojik ve felsefi mücadeleyi barındıran - kökleri insanın yeryüzündeki varlığı ile birlikte başlayan tarihsel bir yolculuk ve serüven...  İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, ikinci Dünya Savaşının (1939-1945) bitmesinin ardından ve İsrail Devletinin kurulduğu yıl olan (14 Mayıs) 1948 yılında ABD eliyle kurulmuş yeni bir teşkilat olan Birleşmiş Milletler Teşkilatı tarafından 48e 0 oy ile 10 Aralik 1948de kabul edilmiştir. Aslında bu sürecin Batı'daki kökleri Magna Carta'ya kadar uzanır... Ülkemiz ise, 1920 yılında kuruluş temelleri atılan Cemiyeti Akvam'ın nüvesini oluşturduğu ve Türkiye’nin de kurucu üyesi olduğu BM'in bu kararını yani, Evrensel Bildirge'yi 27 Mayıs 1949 tarihli Resmi Gazete'de yayınlayarak yürürlüğe koymuştur. 11 yıl sonra da üstelik aynı de tam aynı günde ABD ile iş tutan darbesever generallerin...